Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gerçek Zarar İlkesi”
- Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasında, zararın tespiti için yapılan soruşturma ve araştırmanın hükme yeterli olup olmadığı ve gerçek zarar ilkesine uygun bir hesaplama yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tespitinde, gerçek zarar ilkesi gereği, zarar görenin haksız eylem nedeniyle yaptığı gerçek masrafların belirlenmesi ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu hususta yeterli, açık ve denetlenebilir olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında, zarar görenin hasarı gidermek için kendi çalıştırdığı işçilere ve araçlara yaptığı harcamaların tazminat kapsamına girip girmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçek zarar ilkesi gereği, tazminatın zarar görenin malvarlığındaki gerçek eksilmeyi karşılaması gerektiği ve yerel mahkemenin hasar tespitinde bu ilkeye aykırı, soyut ve gerçek zararı yansıtmayan bir bilirkişi raporuna dayanarak karar verdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin işyerinde meydana gelen patlama sonucu davacı şirkete ait kabloların zarar görmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmedilen tazminat miktarının davacının gerçek zararını karşılayıp karşılamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmedilen tazminatın, davacının onarım giderleri belgelerindeki miktarlara dayanılarak hesaplandığı, ancak gerçek zararın tespiti için davacının haksız eylem nedeniyle yaptığı gerçek masrafların ayrıntılı olarak araştırılıp, denetlenebilir ve gerekçeli bir bilirkişi raporu alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında, gerçek zarar ilkesi uyarınca giderilen zararın tespiti ve hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iddia ettiği zararın giderilmesi için yaptığı genel idare giderlerinin, gerçek zarar kapsamında değerlendirilebilmesi için özel olarak işçi çalıştırma veya harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği ve mahkemenin bu hususta yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapuda sahte vekâletname ile yapılan işlem nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve davalıların sorumluluklarının kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin uğradığı gerçek zararın tespitinde, dava tarihindeki emsal satış değerlerinin esas alınması ve yargılama giderlerinin tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davasında, işverenin kusursuz sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar tavanının belirlenmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücu davasındaki halefiyet ilkesinin uygulanması hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 26. maddesindeki kusursuz sorumluluk hükmünün işverenin kaçınılmazlık payından sorumlu tutulmasına imkan tanımadığı, gerçek zarar tavan hesabında pasif dönemin dikkate alınmaması ve Kurum'un rücu davasında sigortalı tarafından açılan tazminat davasındaki kararın tüm unsurlarıyla bağlayıcı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik dağıtım hattından kaynaklanan yangın sebebiyle orman idaresinin uğradığı zararın tazmin edilip edilemeyeceği ve sorumluların kimler olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yangının çıkışında kusurlu olduğu, davacı idarenin yangınla mücadele giderlerinin gerçek zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalı işçilerin sorumluluğunun ise haksız fiil hükümlerine göre ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlamadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmındaki yargılama giderlerine ilişkin hatası gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan köprü inşası sonucu davacıya ait taşınmazda meydana gelen taban suyu yükselmesi nedeniyle oluşan değer kaybının mevcut zarar mı yoksa muhtemel zarar mı olduğu ve bu değer kaybının tazmin edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil sonucu oluşan ve taşınmazın kullanım şeklinin değişmesine bağlı olarak meydana gelen değer kaybının mevcut zarar niteliğinde olduğu ve tam tazmin ilkesi gereğince tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız fiil nedeniyle oluşan maddi tazminat talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilde maddi tazminatın belirlenmesi için, zarar görenin gerçek zararının ve halin olağan akışının tespitinin gerekliliği, davacının yaralanma nedeniyle oluşan bakıcı gideri ve yol gideri taleplerinin bu kapsamda değerlendirilerek hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçerli bir arsa satış sözleşmesinin ifasının belediye tarafından imar değişikliğine gidilmesi sebebiyle imkânsız hale gelmesi üzerine açılan rayiç bedel davasında, davacıya daha önce yaptığı ödemenin iade edilmesinin borcu sona erdirip erdirmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, belediyenin ihtar yazısı üzerine daha önce ödediği bedelin güncellenmiş halini talep etmesi ve bu tutarı herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan alması, ödenen miktar ile gerçek zarar arasında açık bir orantısızlık bulunması ve davacının ibra iradesinin de bulunmaması gözetilerek, yapılan ödemenin borcu sona erdirmediği, davalının arsanın ifa imkansızlığı anındaki rayiç bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.