Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Grev Yasağı”
- Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine sendikanın doğrudan Yüksek Hakem Kurulu'na başvurması ve işverenin işyerinin grev yasağı kapsamında olmadığının tespiti davası açması üzerine Yüksek Hakem Kurulu kararının kesinliği ve işverenin dava açmakta hukuki yararının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Grev hakkının işçiye tanınmış bir hak olması, işverenin lokavt hakkını ise ancak alınmış bir grev kararına istinaden kullanabileceği, dolayısıyla işyerinin grev yasağı kapsamında olmadığının tespitinde işverenin hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetki tespit başvuru tarihindeki üyelerinin dörtte üçünü kaybetmesi nedeniyle uygulamaya koyduğu grev mahkeme kararı ile sona erdirilen sendikanın yetki belgesinin geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 75/6. maddesinde, yetki tespit başvuru tarihindeki üyelerinin dörtte üçünü kaybeden sendikanın uygulamaya koyduğu grevin sona erdirileceği düzenlenmiş, ancak sendikanın yetkisinin devam edip etmeyeceği konusunda bir hüküm bulunmadığından, kanundaki bu açık boşluğun, grevin uygulanamaz hale gelmesi durumunda yetkinin düşeceğini öngören diğer kanun hükümleriyle kıyas yoluyla doldurulması ve işçilerin sendikal hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, uygulamaya koyduğu grev mahkeme kararı ile sona erdirilen sendikanın yetki belgesinin de geçersiz olduğuna karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin grev kırıcı eylemlerde bulunup bulunmadığının tespiti ve bu eylemlerin önlenmesi talebiyle açılan davada, grevin sona ermesiyle hukuki yararın ortadan kalkıp kalkmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki yararın dava şartı olduğu ve hükmün kesinleşmesine kadar mevcut olması gerektiği, somut olayda ise dava devam ederken grevin sona ermesiyle davacı sendikanın, davalı işverence grev kırıcı eylemlerde bulunulduğunun tespiti ve sataşmanın önlenmesi talebi bakımından hukuki yararının kalmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Greve çıkılmaması nedeniyle sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düşüp düşmediği ve işverenin grevi etkisiz kılmaya yönelik eylemlerde bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Grevin uygulanacağı tarihte hiçbir işçinin greve katılmaması nedeniyle, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 60. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düştüğü gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının yetki belgesinin iptaline ilişkin kısmı kaldırılarak yerine yetkinin düştüğünün tespitine hükmedilmesi suretiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı işçilerin ücret zammını protesto etmek amacıyla iş bırakma eylemlerinin kanun dışı grev teşkil edip etmediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun dışı grevin tespiti davasının açılabilmesi için grevin devam ediyor olması şartı aranırken, somut olayda davanın grevin sona ermesinden sonra açıldığı, bu nedenle hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşkolları tespitine itiraz davasında, belediye iştiraki olan bir şirketin işyerlerinin hangi işkoluna girdiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketine ait işyerlerinde yapılan işlerin büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında olduğu ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre belediye şirketlerine ait işyerlerinin genel işler işkolunda kabul edildiği gözetilerek, işkolu tespitine itiraz davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca, alt işverenin kamu işveren sendikasını yetkilendirmesi ve bu yetkilendirmeyi yetkili işçi sendikasına süresinde bildirmesi şartının, asıl işverenin sorumluluğu için gerekli olduğu, somut olayda bu şartın yerine getirilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, kamu işveren sendikasını yetkilendirme işlemini süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmemesi ve yetkili işçi sendikasının bu yetkilendirmeden haberdar olmaması nedeniyle, toplu iş görüşmelerinin alt işverenle yapılmış olması ve mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işveren ...’ın da sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca alt işverenin, kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen yetkilendirme belgesini yetkili işçi sendikasına süresinde bildirmediğinden, asıl işverenin davalı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve işçi sendikasının toplu iş görüşmelerini alt işverenle yürüttüğü gözetilerek, asıl işverenin 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 7. fıkrası uyarınca sorumlu tutulamayacağına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesinin 3. fıkrası ve ilgili yönetmelik hükmü uyarınca, alt işverenin kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu durumdan haberdar olmadığı, dolayısıyla tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, asıl işveren aleyhine hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın asıl işveren yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca, alt işverenin kamu işveren sendikasını yetkilendirmesi ve bu yetkilendirmeyi yetkili işçi sendikasına bildirmesi gerekirken, bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.