Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Ağırlaştırılması”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün istinaf incelemesi sırasında tekerrüre esas cezanın düzeltilmesi suretiyle hükmün sanık aleyhine ağırlaştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine istinaf başvurusu olmamasına rağmen, istinaf mahkemesince tekerrüre esas alınan cezanın sanık aleyhine değiştirilmesi suretiyle hükmün ağırlaştırılmasının hukuka aykırı olduğu, ancak bu aykırılığın Yargıtay tarafından düzeltilebileceği gözetilerek; yerel mahkeme kararının bozulmasına, hüküm fıkrasına sanığın kazanılmış hakkının korunması yönünde ibare eklenerek düzeltilmesine ve temyiz isteminin esastan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisi olmayanın resmî belgede sahteciliği suçunu mu yoksa kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü kurslarının, Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereğince kamu kuruluşu sayılması ve sanığın sahte sürücü belgesi düzenlenmesi için gerekli koşulları sağlamayan kursiyer konumunda bulunması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK'nın 204/2. maddesinde düzenlenen 'kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme' suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün istinaf yoluyla bozulmasının ardından yapılan yargılamada daha ağır bir ceza verilmesi üzerine, sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından istinaf edildiği, katılan vekilinin hükme yönelik bir istinaf talebinde bulunmadığının anlaşılması nedeniyle, sanık aleyhine geçerli bir aleyhe istinaf talebi olmadığı ve bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 283/1. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve ilk hükümdeki ceza miktarı üzerinden infaz edilmesi şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olması, örgüt üyeleriyle toplantılara katılması, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'ya para yatırması, örgütün eğitim biriminin çocuğunun eğitimiyle ilgilenmesi ve tanık beyanları gibi deliller değerlendirilerek sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna kanaat getirilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Danıştay üyesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasında, soruşturma ve kovuşturma usulünün hukuka uygunluğu, delillerin hukuka uygunluğu ve mahkumiyet hükmünün isabetliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütün yüksek yargı organlarında kadrolaşma faaliyetleri kapsamında Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütsel faaliyetlere katıldığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğuna dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek, eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, CMK m. 161/8 ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca yapılan soruşturma ve kovuşturmanın hukuka uygun olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı, hükmün gerekçeli olduğu ve mahkumiyet hükmünün isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizinde, sanık müdafisinin dilekçesinde belirttiği “karar hukuka ve yasaya aykırıdır” ibaresinin yeterli bir temyiz nedeni oluşturup oluşturmadığı ve Yargıtay’ın denetim kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesindeki “karar hukuka ve yasaya aykırıdır” ibaresinin, CMK m. 294 ve 301’de öngörülen "maddi hukuka aykırılık" iddiası kapsamında değerlendirilerek yeterli bir temyiz nedeni olarak kabul edilmesi, bu nedenle Yargıtay'ın dosyaya yansıyan tüm maddi hukuka aykırılıklar ile muhakeme hukukuna aykırılık yönlerinden inceleme yapması, maddi hukuka ve hukuka kesin aykırılıkları bozma nedeni yapması, diğer muhakeme hukukuna aykırılıklara ise kararda işaret etmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkin davada, mahkemenin bozma kararına uymadan eksik inceleme yapıp hüküm kurması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları, özellikle kıyı kenar çizgisinin tespiti ve taşınmazın nehir yatağı olup olmadığının uzman bilirkişi incelemesiyle belirlenmesi gerektiği yönündeki talimatları tam olarak yerine getirmeyerek eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin kapsam dışı görevden kapsam içi göreve atanması nedeniyle ücretinde azalma olması sebebiyle açtığı ücret farkı alacağı davasında, işverenin yaptığı görevlendirmenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve davacının ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği'nin ilgili hükmü gereğince davacının görevlendirilmesinde Yönetmeliğe aykırılık bulunmadığı, ancak davacının lisans mezunu olmayan büro görevlisi olarak kapsam içi statüde çalışmaya devam etseydi alması gereken ücret ile dava konusu atama işlemi sonrasında ödenen ücret arasında fark olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna atandıktan sonra farklı bir işte çalıştırılan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükmüne dayanarak önceki işinde görevlendirilmesi talebinin hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. maddenin emredici nitelikte olması ve toplu iş sözleşmesi hükmünden üstünlüğü gözetilerek, işçinin kadroya alınmadan önceki işinde görevlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesinde belirlenen ücretinin, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümleriyle birlikte değerlendirilerek tespiti ve fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş sözleşmesindeki ücretin, işçinin geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu, ancak toplu iş sözleşmesindeki zam oranlarının da dikkate alınarak ücretin hesaplanması gerektiği ve bu şekilde hesaplandığında davacı işçinin fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak belirlenmesi nedeniyle, sonradan oluşan toplu iş sözleşmesi ve asgari ücret zamları dikkate alındığında ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş aşamasındaki iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak belirlenmesi halinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu, ancak iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden bağlayacağı gözetilerek, davacı işçinin ... sözleşmesinde belirlenen orana göre hesaplanan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş öncesi ücretinin korunup korunmadığı, kadroya geçiş sonrası yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan zam ve ek ücretlerin hesaba katılıp katılmadığına ilişkin ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş sırasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücretin ilk ücreti olduğu, sonraki dönemlerde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan zam ve ek ücretlerden yararlanacağı, bu durumda işçinin ücretinin düşürülmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.