Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Tamamlama”
- Uyuşmazlık: Davalı kurum ile davacı arasında alt işverenlik ilişkisi bulunduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, mahkemenin verdiği hükümde alacak miktarlarının belirsiz ve denetime elverişli olmaması ile davacının tespit talebinin eda davasında ön sorun olarak değerlendirilmemesi uyuşmazlığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin hüküm fıkrasında alacak miktarlarını net bir şekilde belirlemeden tamamlama dilekçesindeki miktarları hüküm altına alması, hükmedilen miktarların bilirkişi raporlarıyla örtüşmemesi ve hesaplama yönteminin açıklanmaması nedeniyle denetime elverişli olmaması, ayrıca davacının asıl işverenlik tespit talebinin eda davasında ön sorun olarak değerlendirilmesi gerekirken ayrı bir tespit hükmü kurulması usul hataları gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yüklenicinin hak kazandığı bağımsız bölümün tapusunun devri, gecikme tazminatı ve yargılama giderlerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri ve harçlara ilişkin eksik hüküm kurulması nedeniyle HMK 305. maddeye dayalı olarak tamamlama yapılabileceğine dair gerekçesinin hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen el atma bedelinin tespitinde usul ve yasaya uygunluk, bilirkişi raporunun dayanak alınması, değer artırıcı unsur ve kapitalizasyon faiz oranının yerindeliği ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davacı vekili tarafından yatırılan tamamlama harcının iadesine ilişkin hüküm kurulmaması nedeniyle karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında 27.11.2020 ve 28.11.2020 tarihlerinde gerçekleşen eylemler nedeniyle zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 35. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı ve 28-29.11.2020 tarihli eylemde TCK’nın 143. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra hareketlerine gece başlanıp gündüz tamamlanan hırsızlık eyleminde, gece vakti nitelikli halinin uygulanması gerektiği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında en ağır cezayı gerektiren eylemin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alacağının yasal faiziyle birlikte ödenmesi davasında, davacının işlemiş faizleri talep hakkını saklı tutup tutmadığı noktasında yerel mahkemenin araştırma yapmaması ve ıslah harcının tamamlanmaması hususunda direnme kararı verilmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlar Kanunu'nun 113/2. maddesi uyarınca işlemiş faizlerin talep edilebilmesi için, alacağın saklı tutulduğuna dair açık bir beyanda bulunulması veya hal ve şartlardan anlaşılması gerektiği, davacının işlemiş faizleri talep hakkını saklı tuttuğuna dair bir beyanda bulunmadığı gibi, hal ve şartlardan da bu durumun anlaşılamayacağı, ayrıca ıslah edilen miktar için tamamlama harcının yatırılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasında, davalı kayınpederin sorumluluğunun kapsamı ve ıslah dilekçesinin davalıları ne ölçüde etkilediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı-davacı kadının ıslah dilekçesinde kayınpeder aleyhine ayrıca bir artırımda bulunmamasını esas alarak sadece ilk dava değerine göre hüküm kurması doğru ise de, ıslah dilekçesinin diğer davalıyı kapsamadığı yönündeki yorumunun hatalı olması ve ayrıca hüküm altına alınan ziynet eşyalarının özelliklerinin belirtilmemiş olması gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş tarihi ile anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarih arasında verilmiş ve değer itibariyle kesin olan kararlara uygulanmasının mümkün olmadığı, zira bu kararların HMK m. 448 uyarınca "tamamlanmış işlem" niteliğinde olduğu ve kesin hükümlere karşı temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek onama kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı altında birden fazla eylem gerçekleştirmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerel mahkemece her iki eylemden ayrı ayrı hüküm kurulması ve zincirleme suç hükümlerinin nasıl uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde işlediği fiillerin zincirleme suç oluşturduğu, yerel mahkemenin ise suç vasfında yanılgıya düşerek ilk suçu TCK'nın 141/1. maddesi yerine 142/1-b maddesinden uygulama yapması, ikinci suça ilişkin uygulama maddesini hatalı belirtmesi ve zincirleme suç hükümlerini uygulamaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında işlediği iki fiilin zincirleme suç hükümleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, yerel mahkemece her iki fiilden ayrı ayrı ceza verilmesinin doğru olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği iki fiilin aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği ve bu nedenle TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca suç vasfının tespitinde ve uygulama maddesinde yanılgıya düşüldüğü gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vakfa yaptığı koşullu bağışın yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi ile birlikte, vakıf tarafından yapılan inşaatın yıkım talebinin reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması ve davacıların taşınmazın maliki olmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair karar onanmış, ancak mahkemenin fazla yatırılan tamamlama harcını iade etmemesindeki hatanın düzeltilmesi gerektiği gözetilerek hüküm fıkrası harç yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin davadan feragat etmesinden sonra mahkemenin yargılamaya devam edip keşif yaparak davacıya keşif masraflarını yüklemesinin ve harç tamamlama yükümlülüğü getirmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan feragatin kesin hüküm etkisi doğurduğu ve feragat anından itibaren yargılamanın sona ermesi gerektiği, bu nedenle feragatten sonra keşif yapılmasının ve keşif giderlerinin davacıya yüklenmesinin usule aykırı olduğu, ayrıca feragat nedeniyle davanın reddedilmesi sebebiyle harç tamamlama yükümlülüğünün de ortadan kalktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.