Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükmün Açıklanması Suretiyle Mahkûmiyet”
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinde, olağan dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararında, suç tarihinden hükmün açıklandığı tarihe kadar 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin geçtiği ve aradaki denetim süresinin de zamanaşımını durdurmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan aldığı mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olması nedeniyle, daha önce ruhsatsız silah taşıma suçundan aldığı ve hükmün açıklanması geri bırakılan cezasının açıklanıp açıklanamayacağı ve bu durumda yeni bir hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan verilen mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olsa dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği ve fakat yerel mahkemece hükmün açıklanması aşamasında, denetime ve infaza imkan verecek şekilde yeni bir hüküm kurulması gerekirken, önceki hükme atıf yapılması usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın daha sonra ortadan kaldırılması işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde yeni suç işlenmesi halinde hükmün açıklanması gerekirken cezanın ertelenmesine ve daha sonra da hukuka aykırı olarak hükmün ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesine aykırı görülerek hükmün açıklanması ve hükmün ortadan kaldırılması kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia edilen fiil için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre hesaplanan olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen açıklanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde hükmün açıklanması gerektiği, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlı bir düşme nedeni teşkil etmesi ve sanık ile devlet arasında bir sözleşme niteliği taşıması nedeniyle, açıklanacak hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve yasaya uygun yapıldığı, delillerin yeterliliği ve sanığın eyleminin sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına rağmen aynı sanık hakkında aynı fiilden dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanık hakkında bir takım hukuki sonuçlar doğurduğu ve kesin hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek; CMK m.309/4-d bendindeki "hükümlü" kavramının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş kişileri de kapsadığı ve bu kararların kanun yararına bozma yoluyla denetlenebileceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ardından sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, ilk hükümde verilen cezanın ertelenmesinin “kazanılmış hak” olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu doğrultuda hükmün açıklanması sırasında erteleme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan ilk temyiz sonucu bozma kararı verilmesinin ardından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması gerektiğinde, ilk hükümdeki cezanın ertelenmesinin "cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi" gereğince kazanılmış hak olarak korunması gerektiği ve hükmün açıklanması sırasında bu hususun gözetilmesi gerektiğine karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin zamanaşımı nedeniyle düşme kararına karşı katılan vekilinin yaptığı temyiz başvurusunun reddine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi üzerine katılan vekilinin yaptığı temyiz başvurusunun reddine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında, suç tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması aşamasında duruşma açılıp açılmayacağı ve sanığa usulen davetiye gönderilip gönderilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa’nın 36. maddesi, AİHS’nin 6. maddesi ve CMK’nın 231. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmün açıklanması kararının sanığın savunma hakkını kullanabilmesi için duruşma açılarak ve sanığa ihtaratlı davetiye gönderilerek verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin duruşma açmaksızın ve sanığa davetiye göndermeksizin verdiği hükmün açıklanması kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen mi açıklanması gerektiği, yoksa hükümde değişiklik yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde HAGB kararı verilen hükmün aynen açıklanması gerektiği, hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içinde kasten işlenen yeni bir suçtan dolayı hükmün açıklanması kararı verilirken, yerel mahkemenin önceki hükmün gerekçesine atıf yapmasının yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanması kararında dahi hükmün gerekçeli olması, delillerin değerlendirilmesi ve ulaşılan sonucun açıklanması gerektiği, önceki bozulmuş hükmün gerekçesine atıf yapmanın yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.