Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükme Esas Alınan Beyan”
- Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyelerinin talebiyle Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütsel toplantılara katıldığı, oğlunun örgüt evlerinde kaldığı, Bank Asya'ya para yatırdığı gibi eylemlerinin yoğunluğu, sürekliliği ve çeşitliliği değerlendirilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı veren mahkemece dinlenen tanıkların, görevli mahkemece yeniden dinlenip dinlenilmeyeceği ve yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsiz mahkemede dinlenen tanıkların ifadelerinin, CMK m.7 uyarınca görevli mahkemede yeniden dinlenmesi gerektiği kuralının istisnasının, tanığın dinlenmesinin mümkün olmadığı haller olduğunun, somut olayda ise tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı gibi, hükme esas alınan deliller de gözetildiğinde buna gerek de olmadığının ve yerel mahkemenin gerekçesinde, hükme esas alınan delillerin belirtildiği, tartışıldığı ve değerlendirildiğinin anlaşılması karşısında, yerel mahkeme hükmünün yasal ve yeterli gerekçeye dayandığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların nitelikli yağma suçundan mahkumiyetlerine dair yerel mahkeme kararının gerekçesinin yeterli olup olmadığı ve görevsizlik kararı veren mahkemece yapılan işlemlerin görevli mahkemece tekrarlanıp tekrarlanmaması gerektiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, hükme esas aldığı delilleri gerekçesinde açıkça belirtmesi ve sanıkların mahkumiyetine yeterli gerekçe sunması, ayrıca görevsizlik kararı veren mahkemede dinlenen bazı tanıkların görevli mahkemede yeniden dinlenmemiş olmasının, hükme esas alınan diğer deliller ve CMK 7. maddesi uyarınca hükümde hukuka aykırılık yaratmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisap yoluyla davacı adına tescili talebi üzerine, taşınmazların niteliği ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen hususlara tam olarak uyulmayarak ve yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması, ayrıca hükmün çelişkili olması gözetilerek, davacı lehine tescile karar verilen taşınmaz bölümüyle ilgili hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, iletişimin tespiti yoluyla elde edilen delillere dayanıp dayanamayacağı ve hükmün yeterli gerekçe içerip içermediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Başka bir şüpheli hakkında verilen iletişimin denetlenmesi kararı kapsamında elde edilen ve sanıkla ilgili olan tesadüfi delillerin, sanık hakkında hüküm kurulan suçlar CMK’nın 135/8. maddesinde sayılan katalog suçlar arasında yer almadığından hükme esas alınamayacağı ve ayrıca hükmün gerekçesinde delillerin tartışılıp değerlendirilmediği, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin gösterilmediği, delillerle ulaşılan sonuç arasındaki bağın kurulmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, tasarlayarak öldürme suçuna azmettirmeden, eksik inceleme, yetersiz gerekçe ve yasak delillere dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın azmettirdiği kişilerin kollukta verdikleri ifadelerin usulüne uygun olduğu, sanık ile maktul arasında husumet bulunduğuna dair tanık beyanları ve başkaca delillerin varlığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sonucu yüzölçümü eksik tespit edilen ve bir kısmı karayollarına terk edilen taşınmazının tamamının kendisine tescilinin talep edilmesi üzerine, terk edilen kısmın zilyetlikle iktisap edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın C ve D olarak gösterilen kısımlarının dere yatağında kalması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, A ve B kısımlarının ise imar ve ihya faaliyetlerine konu olmadan önceki zilyetlik durumu ve imar-ihya faaliyetlerinin ne zaman tamamlandığının tespit edilememesi nedeniyle zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gözetilerek, C ve D kısımları yönünden davanın reddine ilişkin karar onanmış, A ve B kısımları yönünden davanın kabulüne ilişkin karar ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketten kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkin davada, yabancı dilde düzenlenen ödeme belgelerinin geçerliliği, mahsubu yapılacak miktar ve uygulanacak kur ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hesaplama yapılmasına rağmen, davacının kabul ettiği miktarın üzerinde mahsup yapılması ve kur bilgisinin eksikliği nedeniyle hesaplamanın hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi tadilat sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tespiti, ödenmeyen kısmın tahsili ve buna ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemleri.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilave iş bedeli ile tespit raporundaki bedel arasında fahiş fark bulunması, fazla mesai ücretinin sözleşme ve teklif tablosunda ayrı bir alacak kalemi olarak belirtilmemiş olması ve işçilik maliyetinin sözleşme bedeline dahil kabul edilmesi gerektiği, davadan sonra yapılan ödemeler hususunda TBK 100. maddesi hükmünün uygulanmaması ve icra dosyasının güncel halinin tetkik edilmemesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza uzak olması ve dava konusu taşınmazın emsalden daha değersiz kabulü ile ters orantı kurularak bedel tespit edilmesinin doğru olmaması, hüküm kurmaya elverişli bir rapor olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpotekli otelin icra yoluyla satışında teferruat değerinin muhammen bedelden ayrı değerlendirilmesi sebebiyle ihalenin feshi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İpotekli taşınmazın bütünleyici parçası olan teferruatın değerinin taşınmazın toplam değerine eklenerek muhammen bedelin hesaplanması ve ihaleye bu şekilde çıkarılması gerektiği, aksi halde muhammen bedelin eksik hesaplanması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.