Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hürriyeti Sınırlama”
- Uyuşmazlık: Hükümlünün, mükerrer ceza yargılaması sonucu kaldırılan hapis cezası nedeniyle infaz kurumunda geçirdiği sürenin, halen infaz edilmekte olan cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsup edilmesi talep edilen hapis cezasına konu suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmiş olması ve 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi uyarınca şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hallerin mahsup işlemine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın reddine dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru işyerinde tuvalete kapatıp bıçakla tehdit ederek hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun olay tarihinde şikayette bulunmaması, olaydan yaklaşık bir ay sonra başka bir olay nedeniyle sanığı şikayet ederken bu olaydan bahsetmesi, tanık ifadelerinin suçun oluşumuna dair kesinlik içermemesi, olayın gerçekleştiği yerin herkese açık bir tuvalet olması ve hayatın olağan akışına aykırılık gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın mağduru hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair şüphe oluşması nedeniyle yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmeden önce şahsi hürriyeti sınırlayıcı bir hal nedeniyle geçirilmiş sürenin, daha sonra kesinleşen hapis cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsup talep edilen hapis cezasının dayanağı olan adli para cezası kararının Yargıtay tarafından kamu davasının düşmesi nedeniyle bozulmasının kesinleşme tarihi, infaz edilmekte olan mahkumiyete konu suç tarihinden sonra olsa dahi, mahsup talebinde bulunan hükümlünün, daha önceki dosyada tutuklu veya gözaltında kalmamış olması gözetilerek, mahsuba konu şartların oluşmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminin reddi yoluna gidilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetinin sonlanması halinde, arabulucuya başvurulmuş olma dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 11.07.2018 tarihli ve 2017/178 esas, 2018/82 karar sayılı kararı da gözetilerek, arabulucunun eksikliğinden davacının sorumlu tutulamayacağı ve arabuluculuk şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, kesinleşmeden önceki tutukluluk süresinin, daha sonra kesinleşen mahkûmiyet cezasından mahsubu talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsubu talep edilen cezanın, tutukluluk süresine konu suçtan sonra işlenmiş olması nedeniyle, TCK'nın 63. maddesindeki mahsup şartlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahsup talebini kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, aralarında menfaat çatışması bulunan sanıkların aynı avukat tarafından savunulması ve eksik soruşturma nedeniyle bozulan hükmüne direnmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemede direnme kararı verilirken, CMK 229/2’ye aykırı olarak usulüne uygun oylama yapılmadığı ve bu nedenle de hüküm kurulmasının usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, 5237 sayılı TCK'nın lehe hükümlerinin uygulanması durumunda, aynı Kanun'un mükerrirlere özgü infaz rejimi ve mahsuba ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan ve aleyhe olan 5237 sayılı TCK'nın mükerrirlere özgü infaz rejimine ilişkin 58/7. maddesinin ve mahsuba ilişkin 63. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının, infazda karışıklık ve hak kaybına neden olabileceği gözetilerek, 58/7. maddesinin uygulanamayacağı, 63. maddesinin ise uygulanması gerektiği yönünde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verilen hapis cezasının ertelenmesine ilişkin kararda, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının ertelenmesi ve adli para cezasına çevrilmesi kurumlarının her ikisinin de failin kişiliğine göre bireyselleştirme amacı taşıması, sanık ve müdafinin bu hususta bir tercih belirtmemesi, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak suretle daha lehe olduğunu söylemenin mümkün olmaması ve yerel mahkemenin sanığın sosyal ve ekonomik durumunu da tespit ederek takdir hakkını TCK 51. madde yönünde kullanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından fiilen el atılmayan taşınmazın, imar planında okul alanı olarak ayrılması nedeniyle kamulaştırmasız el koyma hükümlerine göre tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planında uzun süre okul alanı olarak ayrılan taşınmazın kamulaştırılmaması veya takas yoluna gidilmemesi nedeniyle malikin mülkiyet hakkının özüne dokunan bir müdahalenin gerçekleştiği ve bu durumun kamulaştırmasız el koyma olgusunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51. maddesinin sendika kurma hakkını yalnızca çalışanlar ve işverenler için öngörmesi, uluslararası sözleşmelerle Anayasa arasında aynı konuda farklı hükümler olması durumunda Anayasa hükümlerinin esas alınması gerektiği ve aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının Anayasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, emekliler tarafından kurulan sendikanın yok hükmünde olduğuna ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.