Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HAGB”
- Uyuşmazlık: Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmediği durumlarda, HAGB'nin uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın bu konudaki beyanının nasıl alınması gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB'nin uygulanabilmesi için sanığın HAGB'yi açıkça reddetmemesi gerektiği, sanığın HAGB'nin uygulanmasını isteyip istemediği hususunda açıklamalı davetiye ile tebligat zorunluluğu bulunmadığı ve esasa ilişkin itirazlarının HAGB’yi reddettiği anlamına gelmeyeceği gözetilerek, sanığın HAGB'nin hukuki sonuçları hakkında bilgilendirildikten sonra bu konudaki beyanının alınması gerektiği, aksi halde HAGB'ye yer olmadığına karar verilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. maddesi uyarınca, HAGB kararıyla başlayan denetim süresi içinde sanığın işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin HAGB kararı veren hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının Yargıtay tarafından temyiz incelemesine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kararlarının, CMK m.223’te sayılan ve temyiz edilebilecek hükümler arasında yer almaması, CMK m.231/12’de HAGB kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolunun itiraz olarak belirtilmiş olması ve Yargıtay CGK’nın 22.01.2013 tarihli ve 534-15 sayılı kararıyla itiraz merciinin suçun vasfının doğru belirlenip belirlenmediğini de inceleyebileceğinin kabul edilmesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararının, HAGB kararına ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, daha önce sanık lehine temyiz edilen ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün gözetilmesinin "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralı gereğince zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB, şartlı bir düşme nedeni niteliğinde olup, sanığa yasal bir avantaj sağladığı ve ilk hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmesi sebebiyle "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralının uygulanması gerektiği gözetilerek, HAGB kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın kasıtlı suç işlemesi halinde hükmün açıklanması sırasında da ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün esas alınması gerektiğine, aksi halde kazanılmış hak ihlali oluşacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği başka bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan dolayı HAGB kararı verilemeyeceği, sanığın önceki HAGB kararının denetim süresi içinde iken yeni bir suç işlediği ve bu suça dair yerel mahkemece verilen HAGB kararının bu maddeye aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı bulunduğu için, işlediği kasten yaralama suçundan dolayı tekrar HAGB uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB’nin verildiği tarihte yürürlükte olan 5271 sayılı CMK m.231/8’e göre, denetim süresi içinde sanık hakkında kasıtlı bir suçtan dolayı bir daha HAGB kararı verilemeyeceği ve sanığın işlediği suçun, önceki HAGB kararının denetim süresi içinde olduğunun tespiti gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmiş olmasına rağmen, sonradan kamu davasının düşürülmesi nedeniyle HAGB hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce HAGB kararı verilmiş olsa da, sonradan uzlaşma ile kamu davasının düşürülmesi nedeniyle bu kararın HAGB'nin uygulanmasına engel teşkil etmediği, ancak mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varamaması nedeniyle HAGB'nin reddine ilişkin kararının yerinde olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı sonrası verilen davanın düşmesine ilişkin hükmün temyiz incelemesinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, uygulama şartları ve sanığın HAGB’yi kabul etmesinin bir anlaşma niteliği taşıması gözetilerek, temyiz incelemesinin CMK 231/10’daki şartlarla (denetim süresinde yeni suç işlenip işlenmediği ve yükümlülüklere uyulup uyulmadığı) sınırlı olması gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği değerlendirilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin davanın düşmesine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: HAGB kararı verilmesine engel teşkil eden "denetim süresi içinde kasıtlı suçtan mahkumiyet" koşulunun, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından önce mi yoksa sonra mı değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB hükmünün diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle sanığın daha önce HAGB kararının denetim süresi içinde işlediği suçtan dolayı TCK 51. madde uyarınca cezasının ertelenmiş olmasının HAGB’ye engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ilişkin çelişkili gerekçeler içeren ilk hükmünün Yargıtay tarafından bozulmasının ardından verdiği direnme kararının, yeni hüküm sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, HAGB'nin uygulanmamasına dair ilk hükümde yer almayan yeni gerekçeler sunarak hüküm kurması, direnme kararını yeni hüküm niteliğine soktuğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 15. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmiş olması nedeniyle, işlediği yeni bir suçtan dolayı tekrar HAGB uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmünün, Anayasa'nın 141. maddesi ile CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen usul ve esaslara aykırı şekilde, yasal ve yeterli gerekçe içermemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.