Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 115”
- Uyuşmazlık: Kesin yetki kuralının geçerli olduğu işçilik alacakları davasında, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, yetkisizlik kararında yetkili mahkemenin gösterilip gösterilmeyeceği noktasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 19. ve 20. maddelerinin, HMK’nın 115. maddesine göre özel düzenlemeler içermesi ve yetkinin kesin olduğu iş davalarında yetkisizlik kararında yetkili mahkemenin de gösterilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin fiilleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK 74. maddedeki özel yetkinin bulunmaması nedeniyle davanın reddedilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 74. maddesinde öngörülen özel yetkinin vekaletnamede bulunmaması dava şartı noksanlığı oluşturmakla birlikte, bu eksikliğin tamamlanabilir nitelikte olması ve HMK 115/2 maddesi uyarınca davacıya eksikliği tamamlaması için kesin süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin eylemleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK 74. maddeye uygun özel yetkinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 74. maddesinde hakimlerin fiilleri nedeniyle Devlete karşı açılacak tazminat davalarında vekaletnamede özel yetki aranmasının dava şartı olarak düzenlenmesi ve bu şartın noksanlığının giderilebilir nitelikte olması gözetilerek, davacıya eksikliği tamamlaması için kesin süre verilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince verilen ret kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin eksik gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacıya eksik gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin hangi kalemlerden oluştuğu ve nereye yatırılacağı belirtilmediğinden usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin yetki kuralının geçerli olduğu işçilik alacakları davasında, dava şartı yokluğu nedeniyle verilen usulden ret kararının aynı zamanda bir yetkisizlik kararı olup olmadığı ve yetkili mahkemenin belirtilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 19. ve 20. maddelerinin, dava şartları ile ilgili genel hüküm niteliğindeki 115. maddeye göre özel düzenlemeler içermesi ve kesin yetkili mahkemede dava açılmamış olması sebebiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerine usule ilişkin bir nihai karar olan yetkisizlik kararı verilmesi ve yetkili mahkemenin de bu kararda gösterilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshini talep eden kişinin, İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesinde belirtilen istisnai kişiler dışında kalması nedeniyle yatırması gereken nispi harç ve teminatın dava şartı niteliğinde olup olmadığı ve eksik yatırılan harcın tamamlatılmasına ilişkin usul.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshini talep eden kişinin İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesinde sayılan istisnai kişiler dışında kalması halinde yatırması gereken nispi harcın dava harcı niteliğinde olduğu, eksik yatırılan harcın Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tamamlatılması gerektiği, teminatın ise HMK'nın 115. maddesi uyarınca tamamlatılması gerektiği, mahkemece bu usule uyulmayarak eksik harcın yatırılmamasının HMK 114. maddesinde düzenlenen dava şartı olarak kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tebligat gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat giderinin yatırılmamasının yasal bir zorunluluk olduğu ve bu giderin yatırılmaması halinde davanın usulden reddedilmesinin HMK hükümlerine uygun olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölen kişiye karşı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, mirasçıya ek takip talebi yöneltilmeden ödeme emri tebliğ edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ölü kişiye karşı başlatılan takipte, mirasçılara ek takip talebi yapılmadan ödeme emri tebliğ edilemeyeceği ve bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, HMK’nın 115. maddesine göre taraf ehliyetinin dava şartı olduğu ve ölü kişiye karşı takip yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin fiilleri nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davasında, davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK m.74'te öngörülen özel yetkinin bulunmaması nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin eylemleri nedeniyle Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında vekaletnamede özel yetkinin bulunmasının dava şartı olduğu, ancak eksikliğin giderilebilir nitelikte olması sebebiyle davacıya eksikliği tamamlaması için kesin süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.