Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 220. Madde”
- Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalandığı iddia edilen inançlı işlem sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, sözleşme aslının davalıda olduğu iddiasına rağmen mahkemece HMK 219 ve 220. maddeleri gereğince araştırma yapılmaması nedeniyle kararın bozulması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen inançlı işlem sözleşmesinin aslının davalıda olduğu iddia edilmiş ve tanıklarca da bu yönde beyanda bulunulmuş olmasına rağmen, mahkemece HMK'nın 219. ve 220. maddeleri gereğince belgenin davalıdan istenmesi ve bu hususta araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalandığı iddia edilen inançlı işlem sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, sözleşme aslının davalıda olduğu iddiasına rağmen davalı tarafından inkâr edilmesi üzerine, mahkemenin HMK 219 ve 220. maddeleri uyarınca gerekli incelemeyi yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen inançlı işlem sözleşmesinin aslının davalıda olduğu iddia edilip davalı tarafından inkâr edilmesi halinde, mahkemenin HMK'nın 219. ve 220. maddeleri uyarınca gerekli incelemeyi yapması, belgenin davalıda olup olmadığını araştırması ve buna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı tarafından başlatılan icra takibine konu faturalara ilişkin ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda, davacının ticari defterlerinin HMK 220/3. maddesi uyarınca hükme esas alınıp alınamayacağı hususudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari defterlerinin HMK'nın 222/2. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve usulüne uygun olarak tutulmadığı, dolayısıyla davalının defter ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi uyarınca davacının defterlerinin hükme esas alınmasını gerektirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında organik bağ olup olmadığı ve davalı şirketlerin davacı işçinin dava dışı şirketlerdeki çalışma sürelerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 220. maddesinin uygulanma koşulları oluşmadığı halde bu maddeye dayanılarak yapılan araştırmanın hukuka aykırı olması ve davacının çalıştığı işyeri, yaptığı iş ve süresi, işverenleri, aynı anda birden fazla işverene hizmet verip vermediği gibi hususların araştırılmadan davalı şirketlerin sorumluluğuna karar verilmesi, bozma ilamına uyulmadığından ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı limited şirketten ortaklık payını devrettiği halde, devrin şirketin pay defterine işlenmediği ve ticaret siciline tescil edilmediği iddiasıyla açtığı ortaklıktan ayrılma tespiti davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 220/3. maddesi uyarınca ispat yükünün davalı şirkette olduğu, mahkemenin davalı şirkete pay defterini ibraz etmesi için ihtar etmesi ve sonucuna göre karar vermesi gerekirken, ispat yükünün hatalı tayinine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum kayıtlarının bulunmadığı döneme ilişkin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin, kayıtlar dışındaki delillerle ispat edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla mesainin her türlü delille ispatlanabileceği, işe giriş-çıkış kayıtlarının bulunmadığı dönemler için de, çalışma düzeninin aynı olması prensibinden hareketle, kayıtlı dönemin emsal alınabileceği ve HMK 220. madde gereği, kayıtların sunulmamasının davacı aleyhine yorumlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının ticari defterlerini ibraz etmemesi hâlinde, davacı borçlunun çek borcundan kurtulmak için ileri sürdüğü çeklerin mal avansı olarak verildiği iddiasının, mahkemece HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin ödeme aracı olduğu ve avans olarak verildiğinin ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davacının bu iddiasını HMK 200. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerektiği, davalının ticari defterleri ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi gereğince davacı beyanının kabulü sonucunu doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından inançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açılmış, davalı ise inanç sözleşmesini inkâr etmiş ve davanın reddini istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazın devri nedeniyle davacıya seçimlik hakkının hatırlatılmaması ve davalının elinde bulunan inanç sözleşmesinin aslının ibrazı için HMK 220/2 gereğince resen yemin teklif edilmemesi gibi usuli eksiklikler nedeniyle bozma ilamına uyulmadığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin delil listesinde şirket defter ve kayıtlarına da dayanması karşısında, her iki tarafın ticari defterleri, faturalar ve ödeme belgeleri üzerinde takip ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilip verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, HMK m. 140/5'e uygun olarak tarafların tüm delillerinin toplanması, özellikle taraflarca dile getirilen şirket defterleri gibi belgelerin temin edilmesi ve sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum kayıtlarının sunulmadığı dönem yönünden fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının kayıtlar dışındaki deliller ile ispatının olanaklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışmanın her türlü delille ispat edilebileceği, işe giriş çıkış kayıtlarının bulunmadığı dönemler için de dosya kapsamındaki diğer delillerin ve çalışma düzeninin aynı olması prensibinin gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde görülen bir alacak davasında, davacının bilirkişi incelemesinden vazgeçmesine rağmen, mahkemenin davalı bankadan kredi sözleşmesi ve eklerini getirterek eksik incelemeyi tamamlayıp dosyayı tekrar bilirkişiye göndermesi gerekirken davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haksız kesinti iddiasını ispat için gerekli belgelerin davalı bankada olduğunu beyan etmesi ve bilirkişi ücreti de dahil gider avansını yatırmasına rağmen, mahkemenin bankadan sözleşme ve eklerini istemekle yükümlü olduğu, davalının delillerini sunmadan dosyanın bilirkişiye gönderilip eksik inceleme yapıldığı, davacının ispat yükünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya gönderilen kâr marjına ilişkin faturalarda, kâr marjı paylaşımının taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, davacının sözleşme süresince bu faturaları itiraz etmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ticari defterlerine kaydetmesinin, davacı tarafından anılan protokolün tadili ya da fatura içeriğinin benimsendiği anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fatura, sözleşmenin ifasına ilişkin bir belge olup taraflar arasındaki sözleşmeyi değiştirecek nitelikte olmadığı ve kâr marjının nasıl hesaplandığına dair verilerin faturada yer almaması nedeniyle davacının faturaları kontrol etme imkânının bulunmadığı gözetilerek, davacının faturaları itirazsız kabulünün protokolün tadili veya fatura içeriğinin benimsenmesi anlamına gelmeyeceği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.