Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 36/A”
- Uyuşmazlık: Hâkimin reddi talebinin kabulüne dair verilen karara karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire bozma kararı vermiş, yerel mahkeme ise direnmiştir; uyuşmazlık, bu direnme kararının geçerli olup olmadığı hususundadır.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK 36/A maddesi uyarınca Yargıtay ilgili dairesinin hâkimin reddi talepleri hakkındaki merci kararlarının temyiz incelemesi sonucu vermiş olduğu kararlara uyulması zorunlu olup, bu kararlara karşı direnme yolunun kapalı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına tapu iptali ve tescil davasının, kadastro mahkemesinde aynı taşınmazla ilgili derdest bir dava varken, asliye hukuk mahkemesinde görülüp görülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşmesi için kadastro mahkemesindeki davanın sonuçlanması gerektiği, bu nedenle asliye hukuk mahkemesinde açılan davanın kadastro mahkemesinin görev alanına girdiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydının iptali, el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve bozma kararına eylemli olarak uyulması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu tarafından temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde kalan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, dava devam ederken yapılan 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan yeni kadastro çalışmaları sonucu parsel numarası ve yüzölçümünün değişmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince verilen kararın infaz kabiliyetini kaybetmesi gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kalıp kalmadığı ve dosyadaki bilirkişi raporları ile orman kadastro tutanakları arasında çelişki bulunup bulunmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunun bilirkişi raporları ile sabit olduğu, bu nedenle özel mülkiyete konu edilemeyeceği ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı tapu kayıtlarının kadastro çalışmaları sırasında uygulanmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması ve mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin tapu kayıtlarının bazı hudutları itibariyle çekişmeli taşınmazları kapsadığının tespit edilmiş olmasına rağmen, birleştirilen dava hakkında karar verilmemesi, hükümde eksiklik bulunması, Hazine yararına haksız yere yargılama giderlerine hükmedilmesi ve hükümdeki bazı maddi hatalar gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olup olmadığı ve davalının zilyetliğinin kazanım yoluyla edinme şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet edinme şartlarının oluşmadığı ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararı, yargılama giderlerine ilişkin hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalı adına kayıtlı taşınmazın devlet hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının oluşmadığını ileri sürerek açtığı tapu iptali ve tescil davasından kaynaklanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın bir kısmı için davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, diğer kısmı için ise imar ve ihyanın tamamlanmadığı gerekçesiyle verdiği kısmi kabul kararının, usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen dere yatağı üzerine inşa edilmiş taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davasında, yıkım masraflarının davalıdan alınıp alınamayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi sebebe dayalı olmayan kal'e ilişkin taleplerde Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinin uygulanamayacağı, bu nedenle yıkım masraflarının davalıdan tahsil edilmesi ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin direnme kararının niteliği ve Yargıtay’ın inceleme yetkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ilk kararındaki yargılama giderlerine ilişkin hükmü bozma kararından sonra değiştirerek direnmesi nedeniyle, direnme kararının 1086 sayılı HUMK’nun 429/3. maddesindeki direnme kararı niteliğinde olmayıp yeni bir hüküm sayıldığı ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daireye ait olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararının, usulüne uygun bir direnme kararı olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra verdiği direnme kararında yargılama giderlerine ilişkin hükmü değiştirerek yeni bir maddi olguya dayandığı ve ilk hükmün gerekçesini değiştirdiği için usulüne uygun bir direnme kararı olarak nitelendirilemeyip yeni hüküm olarak değerlendirilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin davada, hak düşürücü süre, Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve kazanılmış hak etkileri tartışması.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen ve hak düşürücü süreye ilişkin hükmü iptal etmesi ve bu iptal kararının kesin hükme bağlanmamış davalara da uygulanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydını Hazine adına tescil etmek yerine sicilden terkin etmesi gerektiği belirtilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.