Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haciz Baskısı”
- Uyuşmazlık: Haciz baskısı altında ödenen paraya ilişkin istihkak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz mahallinde bulunulması ve haciz işlemlerine başlanmış olması nedeniyle, borcun ödenmesinin iradi değil, haciz baskısı altında gerçekleştiğinin kabulüyle, haczin yatırılan paraya ilişkin olduğu ve istihkak davası açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz baskısı altında ödenen borç için istihkak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacıyla borcu ödemesinin iradi ödeme olarak kabul edilemeyeceği ve bu durumda haczin yatırılan paraya ilişkin olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, geçerli bir haciz bulunduğu ve istihkak davası açılabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, haciz baskısı altında ödeme yaptığı iddiasıyla, davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak istirdat talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz baskısı altında olmadığı, borcu protokol ile kabul edip ihtirazisiz ödediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz aşamasında verilen icra kefaletinin geçerli olup olmadığı ve bu kefaletin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 38 uyarınca icra kefaletlerinin geçerliliği için asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi şartı aranmadığı, kefaletin geçerli olduğu ancak asıl borçlu hakkında takip kesinleşmeden kefile icra emri çıkarılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı icra takibinde, borçlunun haciz sırasında "borcumu şimdilik ödeyecek gücüm yoktur" şeklindeki beyanının borç ikrarı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine itiraz edilmeksizin kesinleşen takipten üç ay sonra yapılan hacizde borçlunun bu şekildeki beyanının, haciz baskısı altında olsa dahi, zımni borç ikrarı olarak kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesindeki faiz oranının uyarlanması, icra takibinde borçlu olmadığının tespiti, haciz baskısıyla fazla ödendiği iddia edilen paranın iadesi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokolün bağlayıcı nitelikte olduğu ve mahkeme kararının bu protokole uygun olduğu gözetilerek, davacıların temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı factoring şirketine ödemek zorunda kaldığı çek bedeli için açtığı davanın sebepsiz zenginleşme mi yoksa istirdat davası olarak mı nitelendirileceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında, bozma ilamıyla ortadan kalkan ilk hükmüne atıfta bulunarak ve kesinleşen hükümlerle birlikte yeni bir hüküm oluşturmayarak usul ve yasaya aykırı davrandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorla düzenlettirildiği iddia edilen bono nedeniyle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, borçlunun haciz sırasında verdiği ödeme taahhüdünün borcu kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların gasp yoluyla elde edildiğinin ceza mahkemesi kararıyla sabit olması ve borçlunun haciz baskısı altında ödeme taahhüdünde bulunmasının irade sakatlığına neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu senedin borcunun ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, davacı tarafından yapılan ödemelerin hangi borca mahsup edileceği ve davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzalanan protokolde yer alan 350.000 TL değerindeki yurt devri yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve protokol ile kabul edilen borcun ödendiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kısmen kabul kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zamanaşımı süresi dolduktan ve dava açıldıktan sonra borçlunun 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunması ve ilk taksiti ödemesinin zamanaşımı definden feragat anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının haciz baskısı altında ve 6552 sayılı Kanun'da düzenlenen yapılandırma olanaklarından yararlanabilmek amacıyla yaptığı başvurunun ve ilk taksit ödemesinin, zamanaşımına uğramış borcu kabul ettiği anlamına gelmediği ve davadan feragat şartı da yerine getirilmediğinden bu eylemlerin zamanaşımı definden feragat olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato projesinin tasdiki için öngörülen ödeme koşullarının İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesi uyarınca borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun malvarlığı ve yargılama süresince haciz baskısı olmaksızın işlerini sürdürmüş olması göz önüne alındığında, konkordato projesindeki ödeme koşullarının borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığı ve mahkemenin İİK'nın 305/son maddesi uyarınca re'sen vadeyi kısaltması gerektiği değerlendirilerek istinaf mahkemesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kefil sıfatıyla borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun ihtiyati haciz kararının infazı sırasında verdiği kabul ve taahhüt beyanının icra tehdidi ve baskısı altında olup olmadığı ve buna bağlı olarak istirdat isteminin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczin kesinleşmesinden ve takibin kesin hacze dönüşmesinden yaklaşık beş ay sonra borçlunun icra dairesine giderek kendi özgür iradesiyle borcu ödemeyi kabul ve taahhüt etmesi, icra baskısı ve tehdidi altında olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.