Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakim ve Savcıların Yargılanması”
- Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan yargılandığı davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün sanığa etkin savunma hakkı tanınıp tanınmadığı ve verilen cezanın miktarının isabetli olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, son sözünün sorulmadan hüküm verildiği ve sanığa atılı suçun örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 3. Ceza Dairesinin sanığı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum eden hükmü, temel cezanın miktarının isabetsizliği nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde asliye ceza ve sulh hukuk mahkemesi hakimi olup, son soruşturma açılma tarihinde ağır ceza mahkemesi üyesi olan sanığın hangi mahkemede yargılanacağı hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 90 ve 91. maddeleri uyarınca, son soruşturma açılma tarihinde ağır ceza mahkemesi heyetine dahil olan hakim ve savcıların son soruşturmalarının Yargıtay'ın görevli ceza dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın HSYK üyeliği sırasında örgütsel toplantılara katıldığı, örgüt mensuplarının yargıda kadrolaşmasını desteklediği, ByLock kullandığı ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği belirlenerek mahkumiyet hükmü, yargılama giderlerinden bilirkişi ücretinin sanığa yüklenmesi isabetsiz bulunup düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde İnebolu Sulh Ceza Mahkemesi hakimi olup, son soruşturmanın açılmasına karar verildiği tarihte Kars Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapan sanığın hangi mahkemede yargılanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 90 ve 91. maddeleri uyarınca, son soruşturma açılma kararının verildiği tarihte ağır ceza mahkemesi heyetine dahil olan hakimler hakkında yargılama yetkisinin Yargıtay'da olduğu gözetilerek, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde İnebolu Sulh Ceza Mahkemesi hakimi olup, son soruşturmanın açılmasına karar verildiği tarihte Kars Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapan sanığın hangi mahkemede yargılanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 90 ve 91. maddeleri uyarınca, son soruşturmanın açılmasına karar verildiği tarihte ağır ceza mahkemesi heyetine dahil olan hakimler hakkında yargılama yetkisinin Yargıtay'da olduğu gözetilerek, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimler ve Savcılar Kanunu'na tabi bir Cumhuriyet savcısı ile birlikte yargılanan sanığın, savcının ölümü üzerine yargılamasına hangi mahkemenin devam edeceği konusunda oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılaması yapmasının istisnai bir durum olduğu, HSK'ya tabi kişilerle birlikte yargılanmayı gerektiren iştirak ilişkisinin HSK'ya tabi sanığın ölümüyle ortadan kalktığı ve sanık hakkında yargılamaya ağır ceza mahkemesinde devam edilmesi gerektiği gözetilerek, ağır ceza mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay kararının temyiz incelemesinde, sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği mi yoksa yöneticiliği mi oluşturduğu ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak tek başına karar alan bir yönetici konumunda olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, cezanın da sanığın örgütte kaldığı süre, eylemlerinin çeşitliliği, örgüt içindeki konumu ve işlediği suçun tehlikeliliği gözetilerek belirlendiği değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Meslekten ihraç edilmiş eski cumhuriyet savcılarının basın açıklamalarının görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve yargılama yetkisinin Yargıtay'da mı yoksa yerel mahkemede mi olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların basın açıklamalarını yaptıkları tarihte bu konuda bir görevlerinin bulunmaması ve açıklamaların görevleri sırasında yapılmamış olması, ayrıca isnat edilen suçun özgü suç niteliği taşımaması ve TCK'nın 301. maddesinde düzenlenen suçun herhangi bir kamu göreviyle bağlantılı olarak işlenmesinin gerekmemesi gözetilerek, yargılama yetkisinin yerel mahkemede olduğuna ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyelerinin talebiyle Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütsel toplantılara katıldığı, oğlunun örgüt evlerinde kaldığı, Bank Asya'ya para yatırdığı gibi eylemlerinin yoğunluğu, sürekliliği ve çeşitliliği değerlendirilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.