Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Halefiyet”
- Uyuşmazlık: Sigorta şirketinin, kasko sigortası kapsamında ödediği bedeli, aracın çalınmasında kusurlu olduğu iddia edilen güvenlik şirketinden rücuen talep edebilmesi için, halefiyet hükümleri mi yoksa genel hükümler mi uygulanacağı ve bu kapsamda güvenlik şirketinin kusurunun belirlenmesi için yeterli inceleme yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta şirketinin, sigorta poliçesi kapsamı dışında bir ödeme yapması halinde halefiyet hükümlerine dayanarak rücu davası açamayacağı, ancak sigortalının zarar sorumlusuna karşı olan dava hakkını temlik almış ise alacağın temliki hükümlerine göre talepte bulunabileceği, somut olayda ise sigorta şirketinin böyle bir temlik aldığı, dolayısıyla yerel mahkemenin, davalı güvenlik şirketinin kusuru, tarafların müterafik kusuru ve sözleşme hükümleri gibi hususları genel hükümlere göre değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, üçüncü kişinin borçlunun borcunu ödeyerek alacaklıya halef olma talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin kabulüne ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişi tarafından ödenen borç nedeniyle takip dosyasının infaz edilmiş olması ve üçüncü kişinin halefiyet iddiasının infazı tamamlanan takip dosyasında değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bağ-Kur’un sigortalı hak sahiplerine ödediği ölüm aylığının peşin değerini sorumlu kişiden rücuen isteyebilmesi için açtığı davada, 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 63. maddesinde düzenlenen rücu hakkının, halefiyet değil, kanundan doğan bir rücu hakkı olduğu ve zamanaşımının bu hakkın doğduğu yani masrafların yapıldığı ve aylığın bağlanıp onaylandığı tarihten itibaren başlayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalının, sigorta şirketinden tazminat aldıktan sonra haksız fiil faili olan araç sürücüsünden de tazminat alması nedeniyle, sigorta şirketinin araç malikine karşı rücuen tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Müteselsil borçlulardan biri olan araç sürücüsünün, zararı ödemesiyle borcun sona erdiği ve sigorta şirketinin halefiyet hakkını kaybettiği, dolayısıyla artık araç malikine karşı rücuen tazminat değil, sigortalıya karşı sebepsiz zenginleşme davası açması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davasında, işverenin kusursuz sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar tavanının belirlenmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücu davasındaki halefiyet ilkesinin uygulanması hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 26. maddesindeki kusursuz sorumluluk hükmünün işverenin kaçınılmazlık payından sorumlu tutulmasına imkan tanımadığı, gerçek zarar tavan hesabında pasif dönemin dikkate alınmaması ve Kurum'un rücu davasında sigortalı tarafından açılan tazminat davasındaki kararın tüm unsurlarıyla bağlayıcı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rücuen tazminat davasında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Rücu hakkının, alacaklıya ait bir hakkın devralınması anlamına gelen halefiyetten farklı olarak, alacaklıyı tatmin eden kişide bağımsız ve yeni bir hak doğurduğu, bu nedenle rücu hakkı için zamanaşımı süresinin tazminatın ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı ve somut olayda zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toprak tevzi kayıtları ile kadastro tespiti arasında uyuşmazlık bulunan taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın tevzi kayıtlarına göre belirlenen hak sahibinden akdi halefiyetle davalıya intikal ettiği, davalının da eklemeli zilyetlikle taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı kazandığı gözetilerek Hazine vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalı aracın otopark görevlisine teslim edildikten sonra çalınması üzerine, sigorta şirketinin, otopark işletmecisi ve çalışanlarına rücuen tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı ve otopark görevlisinin "sigortalının fiilinden sorumlu olduğu kişiler" arasında kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalı araç sahibinin aracı otopark görevlisine teslim etmesiyle vedia sözleşmesinin kurulduğu, aracın çalınmasından otopark görevlisi ve işvereninin sorumlu olduğu, sigortalının aracın anahtarını üzerinde bırakmasının poliçedeki özel şartı ihlal etmediği ve sigorta şirketinin halefiyet hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, aynı taşınmazla ilgili daha önce açılan tapu iptali ve tescil davasında kesin hüküm olup olmadığı ve bu hükmün eldeki davayı bağlayıp bağlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazla ilgili daha önce açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının feragati ile kesinleşen hükmün, aynı taraflar arasında kesin delil niteliğinde olduğu ve davacının halefiyet yoluyla bu hükümle bağlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketinin, sigortalısına ödediği tazminat bedelini halefiyet yoluyla sorumlulardan rücuen talep ettiği ve bina maliklerinin de sigorta şirketinden bina hasarını talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Maddi tazminat davasının reddinde nispi değil maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine, davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, toprak tevzi kayıtları ile tapu kaydı arasında çelişki bulunması nedeniyle Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın toprak tevzi sonucunda davalıların bayisi adına dağıtıldığı ve akdi halefiyet yoluyla davalılara intikal ettiği, ayrıca davalılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gözetilerek Hazine vekilinin temyiz itirazı reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.