Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Vekâleten satışı yapılan taşınmazın, vekilin azledilmesinden sonra asıl malik tarafından üçüncü kişiye devredilmesi üzerine, harici satış sözleşmesiyle taşınmazı satın alan kişinin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve muvazaanın ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların yargılama sırasında tapu iptali ve tescil davasını ve davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğunu kabul etmeleri, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, davalının 4721 sayılı Kanun’un 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı ve muvazaanın davacı tarafından ispatlandığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kaçak yapıda bulunan bir bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddinin ardından, alıcının sözleşmenin 13. maddesine dayanarak bağımsız bölümün rayiç bedelini talep edebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak kaçak yapıdaki bağımsız bölümün mülkiyetinin devrinin imkansızlığı nedeniyle davalının BK'nın 96. maddesi gereğince tazminat ödemek zorunda olduğuna ve bu tazminatın da bağımsız bölümün rayiç bedeli olacağına dair yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çaplı taşınmaza harici satış yoluyla el atılması nedeniyle açılan el atmanın önlenmesi davasında, davalı yararına tanınacak hapis hakkı tutarının neye göre belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Harici satışın tapulu taşınmazlarda mülkiyetin geçmesini sağlamadığı, ancak geçersiz sözleşmelerde dahi tarafların birbirlerine verdiklerini geri alabilecekleri, bu durumda denkleştirici adalet ilkesi gereği hapis hakkı tutarının; harici satış tarihinde ödenen bedelin, dava tarihi itibariyle ekonomik göstergeler gözetilerek güncellenmiş değeri üzerinden hesaplanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden doğan alacağını harici sözleşme ile satın almak istediği taşınmaz bedeline mahsup eden tarafın, taşınmazın üçüncü kişiye satılması üzerine ödediği bedelin iadesini istediği davada zamanaşımının eser sözleşmesi hükümlerine göre mi yoksa genel hükümlere göre mi belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusunun, ifası imkânsız hale gelen adi yazılı satım sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle de zamanaşımının Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerinden verdiklerini geri isteme hakkına sahip oldukları, davalı tarafından ödenen miktarın bir kısmının kira bedeli olarak iade edildiği, davacının kalan tutarı isteyebileceği, ancak İlk Derece Mahkemesinde iade edilen kira bedelinin iadesi talep edilmediği için davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca ödendiği iddia olunan taşınmaz satış bedelinin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya ödediğini iddia ettiği taşınmaz satış bedelini, parasal sınırın üzerinde olması nedeniyle yazılı delille ispatlaması gerektiği, sunulan WhatsApp yazışmalarının ise davalı tarafından gönderildiğinin tespit edilememesi nedeniyle delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği ve tanık beyanlarıyla da ispatlanamayacağı gözetilerek, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın iadesi talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Harici senetle yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması ve davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi gerektiği, ayrıca alacağın likit olması gözetilerek davalıların itirazının haksız olduğuna ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi talebiyle açılan itirazın iptali davasında, davalının iade yükümlülüğünün kapsamı ve davalının sözleşme konusu taşınmazlar üzerinde üçüncü kişi lehine tesis ettirdiği ipoteğin davaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazlar üzerindeki ipotek ilişkisinin davaya konu satış sözleşmesiyle bağlantılı olmadığı ve bu nedenle davacının sözleşme kapsamında ödediği bedellerden davalının sebepsiz zenginleştiği, dolayısıyla iade yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satım sözleşmesiyle devredilen ancak sonradan orman kadastrosuyla Hazine adına tespit edilen taşınmaz nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Harici taşınmaz satış sözleşmesinin, taşınmazın orman kadastrosuyla Hazine adına tespit edilmesi nedeniyle ifasının imkânsız hale geldiği ve davacının ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca güncellenerek iadesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçersiz harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği, ancak mahkemenin davacı tarafından ödenmeyen faiz alacağı yönünden de hüküm kurarak taleple bağlılık ilkesini ihlal ettiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satım sözleşmesiyle devri vaat edilen taşınmazın, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsele denk gelip gelmediği ve satış bedelinin iadesi gerekip gerekmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından harici sözleşmeye istinaden taşınmazın devredildiği ispatlanamadığından ve davacının imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsel üzerindeki mülkiyet hakkını elde edemediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, üçüncü kişi tarafından açılan dava sonucunda iptal edilmesiyle ifası imkânsız hale gelmesi üzerine, tazminatın hesabında taşınmazın muhdesatıyla birlikte mi yoksa sadece muhdesatın mı dikkate alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliği için vaad edenin malik olması şartı aranmadığı, davalı ile davacı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın üzerindeki muhdesatla birlikte satışının vaat edildiği ve ifa imkansızlığının ortaya çıkmasının sözleşmenin konusunu değiştirmeyeceği gözetilerek, tazminatın taşınmaz ve muhdesatın birlikte değerlendirilmesi suretiyle hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.