Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hasılı Davaya İştirak Yasağı”
- Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle vekalet ücret alacağı isteminde, vekalet ücret sözleşmesindeki ücretin hasılı davaya iştirak yasağına aykırılık teşkil edip etmediği ve azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için vekalet ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücret sözleşmesinde kararlaştırılan tasfiye payının %15'inin vekalet ücreti olarak ödenmesi hükmünün hasılı davaya iştirak yasağına aykırı olmadığı, azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için avukatın sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı ve bu nedenle her iki kesinleşen dosya için tek bir vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya karşı açılan akdi vekalet ücreti alacağı davasında, ücretin ödenmesi için kararlaştırılan şartın gerçekleşip gerçekleşmediği ve iki yıllık sözleşme süresinin aşıldığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücret sözleşmesinde kararlaştırılan iki yıllık sürede taşınmazın satışı şartının gerçekleşmediği, davalının sonradan eklediği el yazısıyla düzenlenen şerhin de iki yıllık süre şartını ortadan kaldırmadığı ve bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya yeterli olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacak miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinde akdi vekâlet ücretinin davalılar tarafından davacı avukata peşin ödendiği ve nispi vekâlet ücretine ilişkin kısmın davaya iştirak niteliğinde olup 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olduğu gözetilerek, davacıların haksız azil nedeniyle hak ettikleri vekâlet ücretinin bilirkişi raporunda doğru hesaplandığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tazminat alacağının temliki sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuata göre tazminat alacağının temlik yoluyla devrinde yasal bir engel bulunmaması ve sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu'nun 184. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve protokollere aykırı davranarak davacıya kamulaştırma bedel artırım davalarının takibinde engel olup zarar verdikleri iddiasıyla açılan tazminat davasında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazlar için açılan bedel artırım davalarının açılmamış sayılmasına karar verilen tarihlerin, alacağın muaccel hale geldiği ve zamanaşımı süresinin başladığı tarihler olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından devralınan taşınmaza davacıların murisi tarafından dikilen zeytin ağaçlarının bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satışı sırasında zeytin ağaçları bedellerinin ayrı tutulması ve davacıların dava konusu malı devralan SGK'yı davaya dahil etmemesi nedeniyle, davalının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı ve davacıya 6100 sayılı HMK 125. maddesi uyarınca seçimlik hakları sorulup cevabı doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacının hesabından sahte faks talimatlarıyla para aktarılması nedeniyle açılan tazminat davasında, ilgili ceza davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemelerini maddi olay tespitinde bağlayacağı, bu nedenle davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olsa dahi ceza davasının sonucunun beklenmesi ve bu sonuca göre hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından dava açılmadan önce devredilen taşınmazdaki 2863 sayılı Kanuna aykırı yapılaşma nedeniyle yıkım talebi içeren davada, yeni maliklerin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın eski maliki aleyhine açılan davada, yıkım talebi bulunsa dahi yeni malikler ile davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, yeni maliklerin davaya dahil edilmelerinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davasında müvekkili tarafından kendisine verilen ve aslını görmediği sahte doktor raporunu onaylayarak mahkemeye sunması eyleminin, Avukatlık Kanunu'nun 56/3. maddesinde düzenlenen "aslı olmayan belgeyi onaylama" suçunu mu yoksa TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen "görevi kötüye kullanma" suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın, kendisine tevdi edilen belgenin aslını saklaması ve istemesi halinde ibraz etmesi gerekirken, sahte olduğu anlaşılan raporun aslını görmeden ve muhafaza etmeden, fotokopisini onaylayarak mahkemeye sunmasının ve bu eylemiyle katılanın mağduriyetine neden olmasının, görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin mağduriyetine neden olan kamu görevlisinin cezalandırılmasını öngören Avukatlık Kanunu'nun 56/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmanın fer'i niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin, yargılamanın hangi aşamasında ileri sürülebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 141. maddesi uyarınca ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, davacının ön inceleme aşamasından sonra yaptığı yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iddia genişletmesi niteliğinde olduğu ve davalı tarafça da açıkça kabul edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.