Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hasılat Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesinde, yükleniciden konut satın alan davacının, konutun teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönerek arsa sahiplerine karşı da bedel iadesi talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmenin hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olup adi ortaklık ilişkisi oluşturmadığı, dolayısıyla davacının yüklenici firma ile akdettiği sözleşmeye taraf olmayan arsa sahiplerine karşı bedel iadesi talebinde bulunamayacağı ve arsa sahipleri yönünden husumet bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının arsa sahipleri yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye ödenen konut bedelinin, yüklenicinin iflası üzerine arsa sahiplerinden de tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmenin hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu, adi ortaklık olmadığı ve davacının arsa sahipleri ile doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davalı arsa sahipleri yönünden kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesi kapsamında konut alıcısının, konutu teslim alamaması sebebiyle ödediği bedelin iadesi talebinde, arsa sahiplerinin de yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi değil hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi olduğu, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince arsa sahipleri ile alıcı arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve alıcının ödemeyi doğrudan yükleniciye yaptığı gözetilerek, arsa sahiplerinin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının arsa sahipleri yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile alınan ancak teslim edilmeyen konut sebebiyle, ödenen bedelin arsa sahiplerinden iadesi talebi üzerine arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan satış vaadi ve hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesinin, arsa sahiplerinin paylarının brüt satış bedeli üzerinden ödenmesi kararlaştırılması ve zarar sorumluluklarının bulunmaması, ayrıca sözleşmede ortak amaca erişmek için ortak çaba ve gayret göstereceklerine dair hüküm veya irade açıklaması olmadığından adi ortaklık değil, gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sebeple sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa sahiplerinin, hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesi kapsamında, konut alıcısına karşı sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmenin adi ortaklık değil, hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi olduğu ve arsa sahipleri ile konut alıcısı arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan "Hasılat Paylaşımlı Konut Yapım Sözleşmesi"nin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak arsa sahiplerinin, yükleniciden konut satın alan davacıya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasında yapılan sözleşmenin, tarafların emek ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirdikleri, kar elde etmeyi ve paylaşmayı hedefledikleri, müştereken faaliyet gösterdikleri ve sözleşme hükümlerinden adi ortaklık ilişkisinin unsurlarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gözetilerek, arsa sahiplerinin de yüklenici ile birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında yapılan gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi kapsamında, satış bedeli ödenmiş ve teslim alınmış bir bağımsız bölümün tapusunun davacı adına tescilinin yapılması talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı şirketlerin adi ortaklık sıfatıyla sorumluluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında hasılat paylaşımı esasına dayalı adi ortaklık ilişkisi bulunduğu ve davacı edimini yerine getirdiği için davalı şirketlerden birinin, diğerinin arsa maliki olmasına rağmen, bağımsız bölümü davacı adına tescil yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle alıcının ayıp oranında bedel indirimi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi gereği arsa sahibi şirket ile sözleşme ilişkisi bulunmayan davacıya karşı arsa sahibi şirketin sorumluluğunun olmadığı, davanın zamanaşımına uğramadığı, bilirkişi tespiti ve nispi metoda göre yapılan hesaplamanın hukuka uygun olduğu ve alıcının yabancı para cinsinden bedel indirimi talebinde bulunabileceği gözetilerek, istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı arsa sahibinin temerrüdü nedeniyle davacı yüklenicinin gönderdiği ihtarname ile imalat bedelini talep etmesinin sözleşmenin feshi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak davacının kâr mahrumiyetini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yüklenicinin, davalı arsa sahibinin temerrüdü üzerine gönderdiği ihtarnamede imalat bedelini talep etmesinin, sözleşmenin geriye dönük olarak feshi anlamına geldiği ve bu durumda davacının yalnızca menfi zararını talep edebileceği, kâr mahrumiyeti gibi müspet zarar talebinde ise bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan hasılat paylaşımı sözleşmesinin adi ortaklık sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak yükleniciden konut satın alan davacıların arsa sahiplerine karşı dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmede adi ortaklık unsurlarının bulunduğu, tarafların müşterek bir amaca yönelik olarak emek ve mallarını birleştirdikleri, kar elde etmeyi amaçladıkları ve birlikte faaliyetlerde bulundukları gözetilerek, sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve davacıların arsa sahiplerine karşı müteselsil sorumluluk hükümleri uyarınca dava açma haklarının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin husumetten ret kararı direnme yoluyla bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında yapılan bir sözleşme kapsamında taşeron olarak çalışan davacının, sözleşme gereği kendisine devredilmesi gereken taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil talebi ile bu talebin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasındaki sözleşmenin gelir paylaşımı öngören bir adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilmesi, arsa sahibi davalı şirketin de alıcıya karşı devir yükümlülüğü altında olması ve davacının sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.