Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Havale İşlemi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen IBAN numarasıyla gerçekleştirilen havale işleminde, paranın alıcısına ulaşmaması nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacı tarafından verilen IBAN numarasıyla havale işlemini gerçekleştirmesinde, özellikle de yurtdışı işlemlerde isim-IBAN eşleştirmesi yapma yükümlülüğünün bulunmadığı ve davacının da aynı IBAN numarasına ikinci havaleyi yapmadan önce paranın alıcıya ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmeyerek kusurlu davrandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait banka hesabından, davacının eski eşinin talimatı ile ve sahte imza kullanılarak gerçekleştirilen havale işlemi nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve bankanın bu zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hesabındaki paranın davacının rızası dışında ve sahte imza ile çekilmesiyle davacının zararının doğduğu, bankanın da bir güven kurumu olarak davacının hesabındaki parayı korumakla yükümlü olduğu ve sahte imza ile yapılan havaleden kaynaklanan zarardan sorumlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından havale edilen paranın yanlış kişiye ödenmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa tüketici mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari olmayan amaçla yaptığı havale işleminin, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-l maddesinde yer alan “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” kapsamında bir tüketici işlemi olarak değerlendirilmesi ve aynı Kanun'un 73/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın telefon görüşmeleri, banka kayıtları ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunması ve delillerin tam olarak değerlendirilmemesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın temyiz isteminin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yüzüne karşı verilen hükme karşı süresi içerisinde hâkime havale ettirdiği temyiz dilekçesinin, mahkeme kaleminin ihmali nedeniyle işleme konulmamasının sanığın temyiz hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Danıştay üyesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasında, soruşturma ve kovuşturma usulünün hukuka uygunluğu, delillerin hukuka uygunluğu ve mahkumiyet hükmünün isabetliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütün yüksek yargı organlarında kadrolaşma faaliyetleri kapsamında Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütsel faaliyetlere katıldığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğuna dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek, eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, CMK m. 161/8 ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca yapılan soruşturma ve kovuşturmanın hukuka uygun olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı, hükmün gerekçeli olduğu ve mahkumiyet hükmünün isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa kullanma zimmeti mi oluşturduğu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 3628 sayılı Kanun'un 17. ve 18. maddeleri uyarınca davaya katılma hakkının bulunduğu, ancak bu hakkın kendisine tanınmadığı ve yargılama sürecinde davadan haberdar edilmediği gözetilerek, Bakanlığın davaya katılıp katılmayacağına karar verebilmesi ve olası bir temyiz hakkını kullanabilmesi için dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödünç para iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, havalelerin borç ödemesi mi yoksa ödünç para verilmesi mi amacıyla yapıldığının tespiti ve ispat yükünün kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin kural olarak bir ödeme aracı olduğu ve mevcut borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı karinesinin bulunmasına rağmen, somut olayda karşılıklı havalelerin varlığı, havalelerin tarihleri ve açıklamaları ile taraflar arasındaki ilişkinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda açıklamalı havalelerin davacı tarafından borç verilmesi amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, açıklama içermeyen havalenin ise karşılıklı havaleler zinciri içerisinde değerlendirilerek ödünç ilişkisinin varlığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının rızası dışında hesabından sahte imza ile para çekilmesi nedeniyle bankanın sorumluluğunun olup olmadığına ve davacının zarar görüp görmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hesabından sahte imza ile çekilen paranın davacının velayeti altındaki çocuğunun hesabına aktarılmış olsa dahi, bu durumun davacının zararını ortadan kaldırmadığı, bankanın güven kurumu olarak basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve gerekli dikkat ve özeni göstermediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı murisine havale edilen paranın inançlı işlem kapsamında verildiği iddiasına dayalı alacak davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin aksinin, havalenin borç ödenmesi dışında bir amaçla yapıldığını iddia eden davacı tarafından ispatlanamaması ve yemin deliline ilişkin hususların istinaf aşamasında ileri sürülmemiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin vergi borcu ödemesine ilişkin davalı bankaya verdiği havale talimatının gereği gibi süresinde yerine getirilmemesi nedeniyle davacının vergi indiriminden faydalanamayarak vergi dairesine ödemek zorunda kaldığı bedelin davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın gecikmeli havale işlemi nedeniyle davacıya verdiği zararı ihtirazi kayıt koymadan ödemesi ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde, bankanın talimata aykırı işlemden sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık mı oluşturduğu ve eyleme katkıları aynı olmadığı halde hepsine aynı ceza verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, mağdur şirketi, şirketin muhasebe programını kullanarak ve banka hesabını araç olarak kullanarak dolandırdıkları, bu eylemin bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve tüm sanıkların eyleme aktif katılımları göz önünde bulundurularak aynı cezanın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.