Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Havale Makbuzu”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalıya havale yoluyla gönderdiği paraların borç olarak verildiği iddiasıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Havale yoluyla gönderilen paranın, havale makbuzlarındaki "emanet" kaydına rağmen, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında borç olarak verildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle mahkemenin delilleri toplamadan davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirket ile imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında ödendiği iddia edilen paranın iadesi talebiyle açılan alacak davasında, ödemelerin söz konusu sözleşmeye istinaden yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan havale makbuzlarının, ödemelerin davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi ile ilgili olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı ve taraflar arasında başka ticari ilişkilerin de bulunduğu gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet alma, rüşvet almaya iştirak, rüşvet verme ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla açılan kamu davalarının hukuki nitelendirilmesi ve cezaların tayini uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, kamu görevlisinin görevi kapsamında olmaması nedeniyle rüşvet suçunu değil, mağduru aldatma yoluyla menfaat temin ettikleri için TCK’nın 158/2. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırmasına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, yetkilisinin şahsi borcu için düzenlenen bonolara avalist gösterilmesi nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan havale makbuzlarının davacı şirketle bağlantısının kurulamaması, davacı şirket defterlerinde bonolarla ilgili herhangi bir kaydın bulunmaması ve keşidecinin bonolar hakkında bilgisi olmadığına dair ifadesi değerlendirilerek, bonoların davacı şirketin borcundan kaynaklanmadığı ve yetkilinin şirketi avalist gösterme yetkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya araç alımı için gönderildiği iddia edilen paranın iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından araç ödeme açıklamasıyla davalı hesabına gönderilen paranın, davalı tarafından kabulü ve kullanılması nedeniyle havaledeki açıklamanın aksini ispat yükünün davalıda olduğu, davalının ise bu savunmasını ispatlayamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkette %20 oranında pay sahibi olduğunun tespiti ve bu orana tekabül eden şirket hissesinin kendi adına tescili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya davalı şirket tarafından yapılan havalelerin hangi amaçla gerçekleştirildiğinin tespiti için davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek, delillerin tam olarak değerlendirilmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, vekâletnamesinde ahzu kabz yetkisi olmadığı halde icra dosyasına yatırılan parayı çekmesinin görevi kötüye kullanma veya güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ahzu kabz yetkisi bulunmayan vekâletname ile vekil tayin edilmiş olmasına ve müvekkili kurumla yaptığı sözleşmede icra dosyasına yatırılan paraları çekme yetkisinin olmamasına rağmen, icra müdürlüğünden parayı çekmiş olması ve aynı gün icra müdürünün uyarısı üzerine vekâlet ücretini ve masrafları düştükten sonra kalan miktarı kurum hesabına yatırmış olması, kurumun zarara uğramadığının anlaşılması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu bakımından da zilyetliğin sanığa devredilmiş bir mal olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, davacının başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle sözleşmesel ilişkinin tanık beyanlarıyla ispat edilebileceği, dinlenen tanıkların davacının iddiasını doğruladığı, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı ve HUMK 440. maddede belirtilen karar düzeltme hallerinden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın ödünç mü yoksa daha önce fazla ödenen bir bedelin iadesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak verildiğini ispatlayamaması ve havalenin kural olarak bir ödeme vasıtası olarak kabul edilmesi, havalede açıklayıcı bir ifade bulunmaması ve ispat yükünün davacı tarafta olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Baba-oğul arasında borç para verildiğine dair açılan itirazın iptali davasında, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği ve faize hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma ilamına uyarak, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle takip tarihinden önceki faiz talebini reddetmiş, asıl alacak ve icra inkar tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiş olup, bu karar, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen havalelerin borç mu yoksa ödeme mi olduğuna ilişkin itirazın iptali davasında ispat yükünün nasıl yerine getirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ticari defterlerinin HMK 220/3 uyarınca ibrazı için kesin süre verilmesi ve ibraz edilmemesi halinde HMK’nın ilgili hükümlerine göre davanın esasının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bankanın harçtan muaf olduğu bir davada, hükmedilen yargılama giderleri içerisinde başvurma harcı ve vekalet ücretinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. maddesi gereğince bankaların harçtan muaf olduğu ve yerel mahkemenin direnme kararında başvurma harcı ve vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmediğinin anlaşıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.