Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine'nin Taraf Sıfatı”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı mülkiyet tespiti davasında, davalılardan Hazine aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğu ve hak düşürücü süre itirazları nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf sıfatının hak düşürücü süreden önce incelenmesi gerektiği, Hazine'nin taraf sıfatı bulunmaması sebebiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmazın bir kısmının köy mezarlığı olarak tescil edilmesine karşın davacının, taşınmazın kendisine ait olduğunu ve tapu kaydının iptalini talep etmesi üzerine Hazine'nin taraf sıfatının olup olmadığı ve istinaf hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olması sebebiyle husumetin yalnızca köy tüzel kişiliğine yöneltilmesinin yeterli olduğu, Hazine'nin taraf sıfatı bulunmadığı ve dolayısıyla istinaf hakkının olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna itiraz davasında Hazine'nin taraf sıfatının bulunup bulunmadığı ve istinaf hakkının olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz davalarında davalı tarafın tespit maliki ve beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen gerçek veya tüzel kişiler olduğu, Hazine'nin taraf sıfatı bulunmadığı ve istinaf hakkı olmadığı gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılarak taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, Hazine’nin davada taraf olup olmaması hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ormanların mülkiyetinin Hazineye, yararlanmasının ise Orman İdaresine ait olduğu ve yargılamanın yenilenmesi davasının, yenilenmesi istenen davanın taraflarına karşı açılması gerektiği gözetilerek, Hazine’nin taraf olarak yer almadığı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, davaya ihbar edilen belediyelerin taraf sıfatının bulunup bulunmadığı ve davalı Hazine'nin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın tapu maliki olmayan belediyelerin taraf sıfatının bulunmadığı, davalı Hazine'nin istinaf başvurusunun ise süresinde yapılmadığı gözetilerek, belediyelerin temyiz taleplerinin sıfat yokluğundan reddine, Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında Hazine'nin taraf sıfatının bulunup bulunmadığı ve davacıların zilyetlikle iktisap şartlarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı bulunmadığı ve taraf sıfatının olmadığı, davacıların ise taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerinin 3402 sayılı Kanun'un 14, 17 ve 18. maddeleri uyarınca zilyetlikle iktisap şartlarını sağladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından el konulan taşınmaza ilişkin olarak, Suriye uyruklu malik adına yalnızca Hazine tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, el konulan taşınmazlar üzerinde Suriye uyruklu şahsın tasarruf yetkisi bulunmadığı, yönetim, bakım ve muhafazanın Hazine tarafından yapıldığı ve Hazinenin bu davalara müdahil olması gerektiği gözetilerek, malikin haklarının korunması için kayıt malikini temsilen Hazine tarafından dava açılmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tazminat davasında davacı Hazine'nin aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin mirasçı sıfatını kazanıp kazanmadığının tespiti için veraset ilamının iptaline ilişkin davanın sonucunun beklenmesi gerektiği, bu nedenle Hazine'nin dava açma sıfatının olup olmadığının veraset davasının sonucuna bağlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında Hazine'nin temyiz hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak yer almaması ve verilen hükümle Hazine aleyhine hukuksal bir durum yaratılmaması nedeniyle, Hazine'nin temyiz isteminde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek temyiz dilekçesinin sıfat yokluğundan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında Hazine'nin davaya dahil edilmesi ve davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dava konusu taşınmazda tapu kaydı maliki olmadığı ve davaya sonradan resen dahil edilmesinin taraf sıfatı kazandırmayacağı, ayrıca Hazine aleyhine ayrı bir dava da bulunmadığı gözetilerek davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetli olduğuna ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında davalı Hazine'nin pasif husumetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında mülkiyet hakkının devri talep edildiğinden ve Hazine tapuda kayıtlı malik olarak göründüğünden, Hazine'nin davalı olarak bulunmasının usule uygun olduğu ve pasif husumet itirazının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.