Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine Malı”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın köyün ortak malı veya Hazine malı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ve davalıların zilyetliğinin niteliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının köy tüzel kişiliği adına dava açma ehliyetinin bulunmadığı, taşınmazın mera veya Hazine malı olduğuna dair delil sunulamadığı, davalıların ise taşınmaz üzerinde uzun süredir zilyetliklerini korudukları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının Hazine'nin ilçe temsilcisi olan Mal Müdürlüğü'ne tebliğ tarihinin esas alınarak istinaf süresinin hesaplanması gerektiği, Hazine Müsteşarlığı'na yapılan tebliğin süreyi etkilemeyeceği gözetilerek, istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olan bir taşınmazın Hazine adına tescil edilmesinin ardından, vakıf tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulünün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf malı olduğu, Hazine adına tescili için gerekli yasal koşulların oluşmadığı ve kamulaştırma işleminin de tamamlanmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından el konulan taşınmaza ilişkin olarak, Suriye uyruklu malik adına yalnızca Hazine tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, el konulan taşınmazlar üzerinde Suriye uyruklu şahsın tasarruf yetkisi bulunmadığı, yönetim, bakım ve muhafazanın Hazine tarafından yapıldığı ve Hazinenin bu davalara müdahil olması gerektiği gözetilerek, malikin haklarının korunması için kayıt malikini temsilen Hazine tarafından dava açılmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre ve hazine arazisinde iyiniyet iddiasının dinlenip dinlenemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve Hazine mallarında iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın orman vasfında olup olmadığının tespiti ve Hazine'nin dava açma hakkının zamanaşımıyla sınırlanıp sınırlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle Hazine'nin davasını reddetmesine ilişkin direnme kararı, taşınmazın orman vasfında olup olmadığının tespiti için seri orman kadastrosunun yeterli olmadığı, eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları gibi diğer delillerin de incelenmesi gerektiği ve Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman kadastrosu kesinleşmiş bir taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olup olmadığı ve Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taşınmazın bulunduğu yerdeki orman kadastrosunun seri bazda yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın orman vasfında olup olmadığının sadece kesinleşen orman sınırı esas alınarak tespitinin mümkün olmadığı, eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarının da incelenerek taşınmazın vasfının belirlenmesi gerektiği, Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açılabileceği gerekçesiyle direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına açılan tapu iptali ve tescil davasında, çekişmeli taşınmazın orman vasfında olup olmadığının tespiti ve Hazine'nin dava açma hakkının zamanaşımıyla sınırlanıp sınırlanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4785 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması ve çekişmeli taşınmazın orman vasfında olup olmadığının sadece kesinleşen orman sınırı esas alınarak tespitinin mümkün olmaması, ayrıca eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları gibi diğer delillerin de incelenmesi gerektiği ve Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açma hakkının bulunduğu gözetilerek, direnme kararının bozulması ve dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına açılan tapu iptal ve tescil davasında, davaya konu taşınmazın orman vasfında olup olmadığının tespiti ve Hazine'nin dava açma yetkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1948 yılında yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması ve çekişmeli taşınmazın orman vasfında olup olmadığının sadece kesinleşen orman sınırı esas alınarak tespitinin mümkün olmadığı, eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarının da incelenerek taşınmazın vasfının belirlenmesi gerektiği ve Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açabileceği gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına açılan tapu iptal ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve Hazine'nin dava açma hakkının bulunup bulunmadığı noktasında yaşanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 4785 sayılı Orman Kanunu uyarınca yapılan kadastronun seri bazda yapılması ve uyuşmazlık konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenememesi, ayrıca eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları gibi delillerin de incelenmesi gerektiği ve Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptal ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve Hazine'nin dava açma hakkının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 1948 yılında yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması ve uyuşmazlık konusu taşınmazın bu kadastroda incelenmemiş olması, ayrıca Hazine'nin kamu malları üzerinde her zaman dava açabilme hakkının bulunması gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın orman vasfında olup olmadığının tespiti ve Hazine'nin dava açma hakkının sınırları uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4785 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması ve çekişmeli taşınmazın orman vasfında olup olmadığının sadece kesinleşen orman sınırı esas alınarak tespitinin mümkün olmadığı, eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarının da incelenerek taşınmazın vasfının belirlenmesi gerektiği ve Hazine'nin kamu malı olduğu iddiasıyla her zaman dava açma hakkının bulunduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.