Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine adına tescil”
- Uyuşmazlık: Davacılar tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın zilyetlikle iktisabı davasında, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edildikten sonra mahkemenin Hazine adına kayıtlı taşınmazın dava konusu kısmının tekrar Hazine adına tesciline ve Hazine lehine vekalet ücretine hükmetmemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, dava konusu taşınmazın halihazırda Hazine adına kayıtlı kısmının tekrar Hazine adına tesciline karar vererek mükerrer tescile yol açması ve Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla vekille temsil edildiği davada Hazine lehine vekalet ücretine hükmetmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek Yargıtay onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aslı vakıf olan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazların vakfa iadesi gerektiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına yapılan tescilin 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle vakfın mülkiyet hakkının devam edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin değiştirilerek, aslı vakıf olan taşınmazların Hazine'ye geçiş koşullarının yeniden düzenlendiği, 24.09.1983 tarihinden sonra Hazine adına tescil edilen taşınmazların mahlulen vakfa rücu etmesi gerektiği ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesiyle de bu durumun teyit edildiği gözetilerek, Hazine adına yapılan tescillerin iptaliyle taşınmazların vakfa tesciline karar verilmiş, hükmün kesinleşmiş ada parsel numaraları yerine güncel numaralar belirtilerek düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, iptal edilen taşınmazın 2/B kapsamında olup olmadığı ve davacıların zararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 2/B kapsamında olmadığı ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, 6292 sayılı Kanun'a göre iadesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıların tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zararının oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın bir kısmının, daha sonra davalılar adına tescil edilmesi nedeniyle oluşan mükerrer tapu kaydının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çifte tapu durumunda kural olarak eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verileceği, davalı adına yapılan tescilin Hazine adına kayıtlı taşınmazı kapsadığı ve Hazine adına olan kaydın daha eski tarihli olması gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazın, daha sonra bozulan bir karar ile Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına olan tescilin yolsuz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın Hazine adına tesciline dayanak teşkil eden mahkeme kararının bozulması ve bu kararın kesinleşmesiyle Hazine adına olan tescilin yolsuz hale geldiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen payların miktarına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar adına kayıtlı olan payların da iptal edilerek yeniden tescile konu edilmesinin doğru olmadığı, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz ile davalılar adına hükmen tescil edilen taşınmazlar arasında mükerrerlik oluşması nedeniyle tapu iptali ve tescil ile mükerrerlik şerhinin terkini davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar adına hükmen yapılan tescilin, Hazine adına daha önce kesinleşmiş tapulama kararıyla oluşan tescile aykırı ve yolsuz tescil niteliğinde olması, davalıların tapulama kararına itiraz yoluna başvurmamaları ve zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması gözetilerek, mükerrer tescilli bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ve Hazine adına kayıtlı taşınmazdaki mükerrerlik şerhinin terkinine karar verilmesi uygun görülerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, toplulaştırma çalışmaları sırasında köylü adına tescil edilen taşınmazın, kadastro öncesi dönemde Hazine adına kayıtlı olduğu ve haksız tescil nedeniyle tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmesi üzerine, davalının uzun süreli zilyetliği ve taşınmazın tarımsal vasfı nedeniyle mülkiyeti kazanmış olduğu iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tevzi parsellerine isabet ettiği, davalı ve mirasçılarının uzun süreli zilyetliğinin bulunduğu, taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu ve Hazine adına tescilini gerektirir bir durumun olmadığı değerlendirilerek, davacı Hazine'nin temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin yerine getirilmesi yoluyla tapu iptali ve tescil davasında, 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayanılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın, kararname yürürlükten kalktıktan sonra vasiyetname lehdarına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına yapılan tescilin 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayandığı ve bu kararname yürürlükten kalktıktan sonra yabancı uyruklu vasiyetçinin mirasçılık sıfatının ortadan kalkmadığı, vasiyetnamenin geçerli olduğu ve davacı lehine düzenlenen vasiyetnamenin mirasçı nasbı niteliğinde olduğu gözetilerek, taşınmazın vasiyetçi tarafından iktisap edilip terekesine dahil olup olmadığının, karşılıklılık ilkesinin ve yabancıya intikalde başka bir engelin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna bağlı olarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptal edilip davalı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekli incelemenin yapılmamış olması, özellikle yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulmuş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalı adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilip Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli koşulların ( taşınmazın belediye sınırları içinde olması, 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içinde bulunması, yerleşim yeri olarak işgal edilmiş olması ve mera olarak kullanılmasının teknik olarak mümkün olmaması) yerinde tespit gerektirmesi, mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurması doğru görülmeyerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.