Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmetin Sunulması”
- Uyuşmazlık: Davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ödemekle yükümlü olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılması veya iyileştirilmesi durumunda, hizmetten faydalanan gayrimenkul sahiplerinden katılım payı alınabileceği, ancak bu payın hizmetin fiilen sunulması koşuluna bağlı olduğu ve davacının aboneliğinin iskan tarihinden sonra olması hususunun önem arz etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait 35. sınıf mağazacılık hizmeti markası ile davacıya ait 30. sınıf ticaret markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin mağazacılık hizmeti markası başvurusunda hizmete konu malları belirtmemesi sebebiyle, başvurunun davacıya ait 30. sınıf ticaret markalarının kapsadığı ürünlerin teşhir ve satışı hizmetlerini de içereceği ve bu nedenle taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Telekomünikasyon hizmeti sağlayıcısı tarafından alınan sabit ücretin miktarının Tüketici Hakem Heyeti ve Tüketici Mahkemesi tarafından indirilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca sabit ücretin, işletmeci tarafından belirlenip Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından onaylanan tarifeler çerçevesinde belirlendiği, bu tarifelere karşı açılacak davaların Danıştay'da görüleceği ve tarife onay işleminin iptal edilmediği sürece sabit ücretin tarifede belirlenen miktar üzerinden alınmasının yasal olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanında davacıya ait tescilli markanın aynen kullanılması nedeniyle, davacının Türk Ticaret Kanunu'nun 46. maddesi gereğince ticaret unvanının terkinini talep etmesi üzerine, terkin şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasıyla aynı olan "Lipetgaz" ibaresini ticaret unvanında kullanmasının, tacirin kimliği konusunda üçüncü kişilerde yanlış bir görüş oluşmasına sebep olacak nitelikte olması ve başkasının iş ürünleriyle iltibasa yol açması nedeniyle haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasında, işyerinin tâbi olduğu işkolunun doğru tespiti ve davacı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinin işkolu tespitinin yasalara uygun yapılmadığı ve fiili durumun genel işler işkoluna uygun olduğu, ayrıca davacı sendikanın da çoğunluk şartını sağladığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK'nın 203. maddesinde düzenlenen "mühür bozma" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, ceza yaptırımı uygulanabilmesi için fiilin kanunla açıkça suç olarak tanımlanmış olması, idari düzenlemelerle suç ve ceza konulamaması ve özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine kanunla mühür koyma yetkisi verilmediği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketinin görevlileri tarafından konulan mührün bozulması eyleminin TCK 203/1'deki mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketlerine kanunla mühürleme yetkisi verilmediği, idari düzenleyici işlemlerle suç ve ceza konulamayacağı ve suçta kanunilik ilkesi gereği, özel şirket görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK'nın 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturmadığı gözetilerek, sanık hakkında verilen beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle dağıtım şirketlerine verilen mühürleme yetkisine dayanılarak konulan mührün, yetkili makam emriyle konulduğu ve bozulmasının kamu güvenini zedeleyeceği gözetilerek, eylemin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketinin görevlileri tarafından konulan mührün bozulması eyleminin TCK 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketlerine, kanunla mühürleme yetkisi verilmediği ve yetkili makam emri olmadan konulan mührün bozulmasının TCK 203'te düzenlenen mühür bozma suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının eczanesinden Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) fatura edilen sahte reçete bedellerinin tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Eczanenin, sahte reçete düzenleme eylemine karışmamış olsa dahi, ilaçları teslim alan kişilerin kimlik kontrolünü yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu nedenle Kurum'un yersiz ödemelerini geri isteme hakkının bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte ilaç kullanım raporu ve reçetesine istinaden davalı Kuruma fatura edilen ilaç bedelinin, eczacının hak edişinden kesilmesi işleminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Eczacının, kimlik tespiti yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, mevzuat ve taraflar arasındaki protokol hükümleriyle sabit olduğundan, Kurum'un reçete bedelini eczacının hak edişinden kesmesi işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.