Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Holding Yapısı”
- Uyuşmazlık: Davacının Liberya'da alt işverenlik ilişkisi içinde çalıştığı davalı şirketlerden işçilik alacaklarının talep edildiği davada, davalı şirketlerin bu alacaklardan sorumluluğunun olup olmadığı, uygulanacak hukuk ve alacak kalemlerinin hesabı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin, holding yapısı, yönetim kurulu üyelerinin aynı olması, faaliyet alanları ve aralarındaki organik bağ gibi olgular ile dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek davalı şirketlerin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket, davalı sendikanın yetki tespiti için başvuruda bulunurken, tüm işyerlerini kapsama almadığı ve farklı iş kollarındaki işyerlerinin tek bir işletme olarak değerlendirilmesi gerektiği iddiasıyla yetki tespit kararının iptalini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince iş kolu tespit talebi ve itirazlarının yetki tespit davalarında bekletici mesele sayılmayacağı, yetki tespitinin başvuru tarihindeki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği ve başvuru tarihinden sonra ileri sürülen iş kolu itirazının dikkate alınamayacağı gözetilerek, davalı sendikanın yetki tespiti için gerekli çoğunluğa sahip olmadığının anlaşılması üzerine, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin, davacının başka bir şirkette geçen çalışmalarından kaynaklı alacaklarından, şirketler arasında organik bağ olduğu iddiasıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davalı şirketlerin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına, davacının çalıştığı şirket dışında diğer şirketlerin de işçilik alacaklarından sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, ayrıca somut olayda davalı şirketler ile davacının çalıştığı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi, işyeri devri veya birlikte istihdam gibi bir durumun da bulunmadığı gözetilerek, davalı şirketler aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamına giren davalarda, yabancı mahkeme kararının kesin hükmünün ve 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesiyle eklenen geçici 4. maddenin uygulanması hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesiyle 3332 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 4. maddenin, Anayasa Mahkemesi'nin 18.05.2023 tarihli ve 2020/11 Esas, 2023/98 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği ve bu iptal kararının temyiz incelemesi sırasında yürürlüğe girerek yeni bir hukuki durum yarattığı gözetilerek, dosyanın yeniden değerlendirilmesi için Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı Creditwest Bank'ın hissedarı olan Altınbaş Holding AŞ'nin, bankadaki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketler arasında sadece organik bağ bulunmasının, işçinin çalıştığı her bir tüzel kişinin işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu tutulması sonucunu doğurmayacağı, birlikte işverenlik, işyeri devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi hukuki bir ilişkinin de ispatlanması gerektiği gözetilerek, davalı Altınbaş Holding AŞ'nin sorumluluğuna hükmedilmesi hatalı bulunarak yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı çeşitli gemilerde geçen hizmetleri için işçilik alacaklarından hangi şirketin/şirketlerin sorumlu olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketle organik bağı bulunan diğer şirketler bünyesindeki gemilerde geçen çalışmalarına ilişkin işçilik alacakları yönünden davalı şirketin sorumlu tutulabilmesi için, sadece organik bağın varlığının yeterli olmadığı, ayrıca davalı şirketin işçide kendisinin işveren olduğu yönünde bir güven oluşturduğunun veya tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirecek kötüniyetli işlemlerin bulunduğunun kanıtlanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı ... Bank Şirketinden kaynaklanan işçilik alacakları için, ... A.Ş.'nin de sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... A.Ş. ile ... Bank arasında birlikte işverenlik, işyeri devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin ispatlanamaması ve Yargıtay’ın önceki bozma kararına uygun olarak, ... A.Ş.’nin işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.