Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukukî Yarar”
- Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan aracın mülkiyetinin tespiti davasında, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davanın usulden reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu aracın davacı adına kayıtlı olması ve davacının araç üzerindeki hukuki ve mali yükümlülüklerini devam ettirmesi nedeniyle, davacının tespit davası açmakta güncel ve korunmaya değer hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip talebinde ve icra emrinde adı yer almayan bir belediyeye icra emri tebliğ edilmesi üzerine, belediyenin icra emri tebliğ işleminin iptalini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ yapılan belediyenin, adı takip talebinde ve icra emrinde geçmemesine rağmen, icra emrinin tebliğ edilmesi nedeniyle hacze muhatap olma ihtimalinin doğduğu ve bu ihtimali bertaraf etmek için icra mahkemesine başvurma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 01.01.1970 olan davacının, 1987 yılı Ocak ayına ait sigorta primlerinin ödenmiş olması nedeniyle, 10.11.1986 tarihli ilk işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası açmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 60/G ve geçici 54. maddesi uyarınca, 18 yaşından önceki çalışmaların sigorta başlangıç tarihini etkilememesi ancak prim ödeme gün sayılarına dahil edilmesi ve bu gün sayılarının da hem yaşlılık aylığı bağlanmasında hem de hesaplanmasında etkili olması nedeniyle, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası açmasında hukuki yararı bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, davalı iş yerinde çalıştığı iddia edilen dönemde sigortasız çalışmasının tespiti talebiyle açtığı davada, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alanların çalışmaya başlamaları halinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmayı tercih etse dahi, çalışmanın sosyal güvenlik kuruluşuna bildirilmesinin yasal zorunluluk olduğu, bu çalışmaya bağlı hakların doğması ve sosyal güvenlik hakkının vazgeçilemez niteliği gözetilerek, davacının hizmet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya özelleştirme kapsamında işletme hakkı devredilen davacı şirketin, devreden önce meydana gelen iş kazasından dolayı SGK'ya ödediği ve yapılandırdığı alacağın davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, ilk temyiz incelemesinde itirazlarının reddiyle oluşan usulü kazanılmış hak gözetilerek, direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine ve buna bağlı olarak davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin de reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi tazminatın bir kısmı için daha önce açılan davada hüküm altına alınmayan bakiye kısım için açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önceki davada hüküm altına alınmayan bakiye kısım için dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ve her ne kadar belirsiz alacak davası şartları oluşmasa da alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında açtığı tespit davasında, talebinin yalnızca sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti mi yoksa sigortalılık süresinin tespiti mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık başlangıç tarihi talebi tek başına hukuki yarar içermediği, hakimin HMK m.31 gereği davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının gerçek talebinin (sigortalılık süresinin tespiti) ne olduğunun tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 11.03.1981 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul ederek 1479 sayılı Kanun'dan yararlanma ve emeklilik hakkı tespiti talebinde bulunması üzerine, davalı Kurum'un hukuki yarar ve tescil sürelerine aykırılık iddiasıyla açılan tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıcı tespiti talebinde hukuki yararının bulunmadığı, hâkimin HMK’nın 31. maddesi gereğince davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının talebini açıklığa kavuşturması gerektiği, ayrıca 1479 ve 5510 sayılı Kanunlarda belirtilen tescil sürelerine uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın nüfus kaydının iptali davasında, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile miras bırakan arasında şeklen de olsa dava arkadaşlığının bulunduğu, davacıların nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunma hakkının olduğu ve bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan tespit, durdurma ve kaldırma davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında, davacının güncel ve korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu ve 5651 sayılı Kanun'un TMK m. 24 ve 25'teki düzenlemeleri ortadan kaldırmadığı, şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlu limited şirketin ticaret sicil kaydına ve haklarına konulan haciz işlemine karşı, şirket ortaklarından birinin şikâyet hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz işleminin limited şirketin tüzel kişiliğine yöneldiği, ortaklardan birinin şirket hissesine haciz konulduğu şeklinde yorumlanamayacağı ve bu nedenle ortağın şikâyette hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.