Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 355”
- Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen kısa kararda hüküm fıkrasının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297, 298/2 ve 321. maddelerine uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmemesi, HMK'nın 297, 298/2 ve 321. maddelerine aykırı olması ve yargıda açıklık ve netlik ilkesine uygun olmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, davacının bir günlük çalışmasının tespitine ilişkin verdiği kararda, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uymayarak direnmesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilen hüküm fıkrası kurallarına uyulmadığı ve teknik anlamda bir direnme hükmü oluşturulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, talep edilen miktarın masraf ve imalat bedeli olarak ayrıştırılıp ayrıştırılamayacağı ve yerel mahkemenin bilirkişi raporuna dayanarak verdiği kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından talep edilen miktarın ne kadarının masraf, ne kadarının imalat bedeli olduğunun dava dilekçesinde ve yerel mahkeme kararında belirtilmemesi, ayrıca bilirkişi raporunda eski TL üzerinden yapılan masrafların yeni TL ile hesaplanması gibi maddi hataların bulunması ve yerel mahkemenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. ve 281/2-3. maddeleri uyarınca davayı aydınlatma ve eksiklikleri giderme yükümlülüğünü yerine getirmemesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince yargılamada eksiklik görülerek duruşma açılıp bilirkişi raporu alınmasına rağmen, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin verilen kararın yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile HMK'nın 353/1-b-3 ve 356/2. maddelerine eklenen hükümler uyarınca, bölge adliye mahkemesince duruşma açılıp eksiklikler giderildikten sonra da istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İnançlı işlemle devredilen taşınmazın davalı tarafından bağışlanması üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacı tarafından sunulan belgenin inanç sözleşmesinin yazılı delili sayılıp sayılamayacağı ve davacıya yemin teklif hakkının hatırlatılıp hatırlatılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan 13.03.2007 tarihli belgenin, içeriği itibariyle bir inanç sözleşmesi niteliğinde olmadığı ve davalı tarafından vasiyetinden dönüldüğü, davacı ile davalı arasında yazılı bir inanç sözleşmesinin bulunmadığı, davalı tarafından akdi ilişkinin varlığının inkâr edildiği, dava dosyasına yazılı belge sunulmadığı gibi dosyada delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek bir belge de bulunmadığı, bu durumda ispat yükü davacı üzerinde iken inanç sözleşmesinin varlığının ispat edilmediği, davacının yemin deliline dayandığı, bu durumda mahkemenin davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatması gerektiği, aksi halde yerel mahkemenin direnme kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi içinde istinaf süre tutum dilekçesi verilmesine rağmen, gerekçeli karar tebliğinden sonra yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmaması nedeniyle, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun süresi içinde istinaf süre tutum dilekçesi sunmasına rağmen, gerekçeli karar tebliğinden sonraki yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması nedeniyle, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Yargıtay'ın bozma nedenlerinden birine karşı direnme gerekçesi oluşturulmadığı, direnme kararının Anayasa'nın 141. maddesinde ve HUMK'nın 388. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme zorunluluğuna aykırı olduğu ve bu nedenle usulden bozulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle rücuan alacak davası açıldıktan sonra davalı işveren tarafından ödenen alacak miktarının davayı tamamen konusuz bırakıp bırakmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeterli gerekçeye sahip olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Özel Daire’nin bozma gerekçelerine karşı, özellikle de davalı işverenin kusur oranının belirlenmesi ve ileride açılacak davalara etkisi hususunda yeterli ve açıklayıcı bir gerekçe sunulmadığı, bu nedenle de direnme kararının Anayasa’nın 141/3. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 297. ve mülga 1086 sayılı HUMK’nın ilgili maddelerine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekiline yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve direnme kararının hüküm fıkrasının hukuka aykırılığı nedeniyle direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin avukatlık yaptığı işyerine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine uygun olmadığı ve direnme kararının da 6100 sayılı HMK'nın 294. ve 297. maddelerine aykırı bir hüküm fıkrası içermediği gözetilerek Hukuk Genel Kurulu'nun önceki reddine ilişkin kararının kaldırılıp direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.