Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kışlak Hudutu”
- Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmaza uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının miktar fazlasının Hazine adına tesciline ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin önceki bir davanın kesin hükmüne dayanarak davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki davada Hazine taraf olmadığı halde, o davanın kesin hükmüne dayanarak eldeki davada davanın reddine karar vermesinin ve ayrıca taşınmazın tapu ve vergi kayıtlarını getirterek yöntemince uygulamayıp yeterli araştırma yapmamasının doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılıp sayılmayacağı ve orman kadastrosundan önce kesinleşen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve daha önce Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi'nde aynı taraflar arasında aynı konu hakkında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, Hazine'ye ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak tescil talebinde bulunması sebebiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususları (komşu parsel tutanaklarının, mera araştırmasının, kamulaştırma evrakının ve eski tarihli harita/hava fotoğraflarının dosyaya getirilmesi, yerel bilirkişi, ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve jeolog bilirkişi dinlenilmesi, tescil ilamındaki taşınmaz ile uyuşmazlık konusu taşınmazın aynı yer olup olmadığının tespiti gibi) yerine getirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıları tarafından, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, zilyetlik süresinin tespiti için yeterli hava fotoğrafı incelemesi yapmadan, imar-ihya ve zilyetliğin başlangıç tarihlerini ayrı ayrı belirlemeden, komşu parsellerle karşılaştırma yapmadan ve davacı adına usulüne uygun belgesiz araştırma yapmadan hüküm kurması, eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verilmesi sonucunu doğurduğundan, hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığı ve davalıların zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu kaydını yoklama kaydı olarak nitelendirip zilyetlik hükümlerine göre uyuşmazlığı çözmesi ve birleştirilen diğer dava dosyaları hakkında hüküm kurmaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman vasfındaki bir arazinin kullanım hakkının hangi köye ait olduğu ve bir köyün diğerinin kullanımına engel olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yerin orman vasfında olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman vasıflı alanlardaki yararlanma şeklini ve bölgelerini belirleme yetkisinin orman idaresine ait olması gözetilerek, sınır tespiti ve el atmanın önlenmesi istemlerinin reddine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sonucu mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazın bir bölümünün davacı adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı ve davacının zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı tapu kaydının mevkii itibariyle taşınmaza uymadığı, sınırlarının belirsiz olduğu ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera parseli içinde kalması nedeniyle özel mülk olarak kabulünün meraların kullanım amacına ve arazinin konumuna uygun düşmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların eski tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları tescil davasına konu taşınmazın kadastro çalışması sonucu davalı adına tespit edilmesi üzerine, davacıların itirazı ve zilyetlik iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli kayıtlar olması, taşınmazın kadim tarım arazisi olmayıp sonradan kullanıma açılan bir yer olması ve davacıların Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki zilyetlik koşullarını sağlayamamaları nedeniyle, mahkemenin tapu kayıtlarına kapsam tayini yapmadan zilyetlik iddiasını kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden ve üzerinde zilyetlik iddiası bulunan bir taşınmazın kime tescil edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin, taşınmazı bir insan ömrünü aşan bir zamandan beri malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık bir süreyi kapsadığı ve 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince davacı tapu maliklerinin dayandığı tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı zilyet lehine verdiği tescil kararını onayan direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyedin zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabı engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 214 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı zilyet tarafından 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki şartların oluştuğu tarih olan 04.10.1926 tarihinden önce en az 10 yıl süreyle ve malik sıfatıyla kullanıldığı, diğer koşulların da davacı lehine gerçekleştiği, bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini kaybettiği, 214 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise fiili durum itibariyle zilyetliğe konu olabilecek nitelikte olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.