Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Öncesi Kullanım”
- Uyuşmazlık: Çapa yoluyla taşınmazı satın alan davacının, kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescil davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çapla taşınmazı satın alan davacının, önceki malikin dava açma hakkını devralmadığı ve kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açma hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının kadastro tarihi itibarıyla fiili kullanımını ispat edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına emlak vergisi kaydı ve tapu kaydındaki kullanıcı şerhlerinin araştırılmadan, taraf teşkili eksikliği giderilmeden ve fiili kullanımın belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, Özel Daire bozma kararında belirtilen hususların incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılarak, parselin bir kısmının kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla bu kısmın kendi parseline eklenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazın zilyetliğine ilişkin iddiasını kadastro öncesi nedene dayandırdığı, bu nedenle hak düşürücü süre geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar üzerindeki kullanım kadastrosuna itiraz davasında, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihteki fiili kullanıcılarının kim olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihte kim tarafından fiilen kullanıldığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, taraf tanıklarının ve satış senetlerindeki satıcıların dinlenilmediği, özel parselasyon planlarının akıbetinin araştırılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkının davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan davada, hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkını kadastro sonrası oluşan hukuki sebeplere dayandırması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla edinilen bir taşınmazın kadastro tespiti sonucu davalı adına tescil edilmesi üzerine davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın miras paylaşımı sonucu kime isabet ettiğinin ve kadastro öncesi dönemde kim tarafından kullanıldığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın kime isabet ettiği ve kadastro öncesi kullanım durumu hususunda yeterli araştırma yapılmadan ve özellikle hava fotoğrafları gibi önemli deliller incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik ve kullanım iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen kadastro öncesi zilyetlik ve kullanım iddiasının, mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda imar ve ihya niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının değer yönünden kesin olması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyiz incelemesine konu olması.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 6. maddesi ile kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar veya değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yolunun açık olduğu, bu düzenlemenin Anayasa'nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı ve etkin denetim mekanizmasıyla uyumlu olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının değer yönünden kesin olsa dahi istinaf incelemesinin yapılması gerektiği gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen parsel sınırlarının hatalı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerinde irtifak hakkı bulunan kurumun davaya dahil edilip edilmemesi ve davanın sonucu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde irtifak hakkı bulunan kurumun davaya dahil edilmiş olmasına ve taraf teşkili yönünden herhangi bir eksiklik bulunmamasına rağmen, davacının kadastro öncesi kullanımını ispatlaması ve davalıların da bu durumu kabul etmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yol vasıflı taşınmazın tescili istemiyle açılan davada, kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak dava açma süresi hususunda yasal bir sınırlama olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nda ve Medeni Kanun'da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açılmasını sınırlayan bir süre öngörülmediği, Anayasa'nın 36. maddesindeki hak arama özgürlüğü ve 13. maddesindeki temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasıyla ilgili ilkeler gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın eylemli orman vasfında olup olmadığı ve kullanım kadastrosuna itirazın kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, taşınmazın eylemli orman niteliğinde olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, eksik bilirkişi incelemesi ile yetinildiği ve kullanım kadastrosu tarihindeki durumun yeterince değerlendirilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın tespit tarihinde arkeolojik sit alanı içinde kalması nedeniyle Hazine adına tescilinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı, hangi derece sit alanı içinde kaldığı ve kadastro öncesi kullanım durumu hususlarında yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek, eksik incelemeyle verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.