Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Düzeltme”
- Uyuşmazlık: Kadastro Müdürlüğünün 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yaptığı düzeltme işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uymasına rağmen, hükme esas aldığı bilirkişi raporunun denetlemeye elverişli olmaması ve eksik inceleme yapılması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltme işleminin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosuna dayanak pafta esas alınarak, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosunda 3402 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uygulanmasından kaynaklanan bir hata bulunmadığı ve buna bağlı olarak 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında düzeltilmesi gereken ölçü, sınırlandırma ve tersimat hatasının mevcut olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabul ederek kadastro düzeltme işlemini iptal eden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespit tutanağındaki isim düzeltme davasında, davalının Kadastro Müdürlüğü olarak gösterilmesinin husumet yönünden davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağındaki isim düzeltme davasında, davacının asıl muhatabının Hazine olduğu ve Kadastro Müdürlüğünü davalı göstermesinin temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle mahkemenin davacıya hatayı düzeltme imkanı vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro Müdürlüğü'nün yaptığı yüzölçümü düzeltme işleminin iptali istemiyle açılan davada, komşu parsellerin maliklerine tebligat yapılıp yapılmadığı ve usulüne uygun tebligat yapılmadan verilen kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, kadastro düzeltme işlemlerinin ilgili parsellerin malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilmesi ve bu kişilere dava açma hakkı tanınması gerektiği, bu usulün yerine getirilmeden yapılan işlemin ve verilen kararın hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi talebi üzerine kadastro müdürlüğünün yetkisizlik kararı vermesi nedeniyle açılan davanın reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamının davalıya tebliğ edilmemesi ve taraf teşkili sağlanmadan direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında meydana geldiği iddia edilen sınır hataları nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının, kadastro müdürlüğünün düzeltme çalışmaları sonucu konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro müdürlüğünün yargılama sırasında yaptığı düzeltme ile davacının talebinin karşılanmış olması ve uyuşmazlığın ortadan kalkması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda yüzölçümü düzeltilmesi davasında, kadastro çalışmaları devam ederken asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları devam eden bir taşınmazla ilgili tapu kaydı düzeltme davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26 ve 27. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasının Yargıtay'ın bozma ilamından sonra ihyası ve karar düzeltme yoluna başvurulması talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle asliye hukuk mahkemelerinin kadastro mahkemesi sıfatını kaybettiği, bu nedenle davaya bakma görevinin kadastro mahkemesinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ihya ve karar düzeltme talebini reddeden ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucu orman sınırları içinde kaldığı belirlenen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili ile el atmanın önlenmesi talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma kararına direnilmesi nedeniyle uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na gelmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemine karşı açılan davanın reddi yönündeki kesinleşmiş mahkeme kararının taraflar için kesin delil, taraf olmayanlar için ise güçlü delil oluşturduğu, ayrıca orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olmadığı ve kesinleşmiş orman tahdidini değiştiremeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltme işlemi sonucu taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği iddiasıyla açılan düzeltme işleminin iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak yaptığı keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu elde edilen deliller ve uygulanan hukuk kuralları gözetilerek, düzeltme işleminde hata bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.