Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tespitinin Hükmen Kesinleşmesi”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan tapu iptal ve tescil davasında, on yıllık hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihin tapu kaydında 30.06.2009 olarak belirtilmesine rağmen, kadastro tutanağındaki belirsizliklere rağmen davanın 27.03.2019 tarihinde açılmasıyla on yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulması suretiyle davanın usulden reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman niteliğinde tespit edilip kesinleşen taşınmazlar hakkında, vergi kaydı ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 30 günlük askı ilan süresi mi yoksa 10 yıllık hak düşürücü süre mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının özüne dokunan sınırlamaların ancak kanunla yapılabileceği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda orman niteliğindeki taşınmazlar için 30 günlük askı ilan süresi dışında bir hak düşürücü süre öngörülmediği, bu nedenle zilyetlik ve vergi kaydına dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında miras bırakanların taşınmazlarını haricen sattıklarına dair beyanda bulunmaları üzerine yapılan tescil işleminin muris muvazaası olarak nitelendirilip iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti sırasında yapılan temliklerde Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartının, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 32/b maddesi uyarınca aranmayacağı ve davacı murislerinin tapu sicil memuru huzurunda bir irade açıklamasında bulunmadıkları gözetilerek 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın yalnızca kadastro tespitine mi yoksa mülkiyet hakkına da ilişkin olup olmadığı ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin yalnızca kadastro tespitine mi yoksa hem kadastro tespitine hem de mülkiyete ilişkin mi olduğunun anlaşılamaması nedeniyle, davacının bu hususu açıklamasının istenmesine ve sonucuna göre; 1) yalnızca kadastro tespitine itiraz olması halinde kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygunluk incelemesi yapılması, 2) yalnızca mülkiyete ilişkin olması halinde kadastro mahkemesinin görevsizliğine, 3) her iki istemi de içermesi halinde ise hem kadastro tespitine itiraz yönünden inceleme yapılması hem de mülkiyet yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında orman olarak tespit ve tescil edilen taşınmazın mülkiyeti hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mi, yoksa 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mi uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4/3. maddesi uyarınca arazi kadastro ekiplerince yapılan orman tespitinin de bir orman kadastrosu işlemi olduğu ve bu nedenle kesinleşen orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesinde öngörülen, tapu kaydına dayanma şartının ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davada, daha önce aynı taşınmaz için verilen kadastro mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmaz için açılan hükmen tescil davasının reddine dair kadastro mahkemesi kararının kesinleşmiş olması ve taraflar, konu ve hukuki sebep bakımından önceki dava ile mevcut davanın aynı olması gözetilerek, kesin hüküm ilkesi gereğince yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa hem kadastro tespitine hem de mülkiyete ilişkin bir uyuşmazlığı da içerip içermediği ve buna göre hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğunun açıkça anlaşılamaması, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi yoksa mülkiyete ilişkin mi olduğunu veya her ikisini de içerip içermediğinin tespitinin gerekliliği ve buna göre kadastro mahkemesinin veya genel mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrası ve kesinleşme öncesi yapılan harici satış sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti öncesi tapuya kayıtlı olmayan taşınmazın, kadastro tespiti ile kesinleşmesi arasında menkul mal hükmünde olduğu, bu dönemde yapılan yazılı satış sözleşmesi ile zilyetliğin hukuken teslim edilmiş sayılması gerektiği ve davacı derneğin mülkiyet hakkına sahip olduğunun kanıtlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı dayandığı ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından davacının davasının sadece kadastro tespitine mi yoksa mülkiyete ilişkin bir istem de içerip içermediğinin tespiti ve buna göre; sadece kadastro tespitine itiraz ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk denetimi yapılması, sadece mülkiyet iddiası ise görevsizlik kararı verilmesi, her iki istemi de içeriyorsa her iki yön için ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın yalnızca kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir uyuşmazlığı da içerip içermediği ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin hem kadastro tespitine itiraz hem de mülkiyet iddiasını içerip içermediğinin açık olmadığı, bu nedenle davacının davasının kapsamının açıklattırılması, yalnızca kadastro tespitine itiraz ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk yönünden inceleme yapılması, yalnızca mülkiyet iddiası ise genel mahkemede görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi, her iki iddiayı da içeriyorsa her bir iddia yönünden ayrı ayrı yukarıda belirtilen şekilde karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.