Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanuni Sonuçlar”
- Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından sunulan ve davacı tarafından imza itirazında bulunulan bordro asılları üzerinden imza incelemesi yapılıp yapılmayacağı ve bordroların kanuni süresi içinde sunulup sunulmadığı noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline kanuni sonuçları açıkça ihtar edilerek kesin süre verilmediği ve davalı tarafından, cevap dilekçesinde delil olarak gösterilen ve fotokopisi sunulan ücret bordrolarının asıllarının, imza itirazı nedeniyle istenmesi üzerine, karar duruşmasında ibraz edilmesinin, kanuni süre içinde sunulma sayılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunda, 18 yaşından küçük mağdure adına kanuni temsilcisinin şikayetten vazgeçmesinin sonuç doğurup doğurmadığı ve bu vazgeçmenin usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Küçük mağdureye CMK 234/2 uyarınca vekil atanmadan önce kanuni temsilcisinin şikayetten vazgeçmiş olsa da, vekilin mağdurun kanuni temsilcisine hukuki yardımda bulunmadan önceki bu irade beyanının mağdure aleyhine sonuç doğuracağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle ek savunma hakkı verilip verilmemesi, tekerrür halinde seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmedildikten sonra adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve sanık lehine aleyhe bozma yasağı olan TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmamasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydını kabul etmesi nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür halinde hapis cezasının kanuni zorunluluk olması nedeniyle adli para cezasına çevrilemeyeceği ve TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının mahkumiyetin kanuni sonucu olup infaz aşamasında gözetileceği için tek başına bozma nedeni yapılmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmeyen ve duruşmada sabıka kaydı okunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanabilecekse ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği, tekerrür hükümleri gereği hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi halinde sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmemiş olmasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydının duruşmada okunması ve kabul etmesiyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür nedeniyle hapis cezası verilmesi halinde TCK 50/2 gereği adli para cezasına çevrilemeyeceği ve mahkumiyetin kanuni sonucu olan hak yoksunluğunun hükümde belirtilmese dahi kazanılmış hak kapsamında olmadığı ve infaz aşamasında gözetileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapatılan bir vakfın yöneticilerinin, vakıf kapatıldıktan sonra Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca görevden alınıp alınamayacağı ve hukuki yarar olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfın kapatılmasıyla yöneticilerin görevlerinin sona erdiği ve bu nedenle görevden alma talebinde hukuki yarar bulunmadığı, ancak görevden alma sebeplerinin varlığının tespiti halinde Vakıflar Kanunu'nun 10/4. maddesi uyarınca kanuni sonuçlar doğurabileceği gözetilerek, davalı yöneticilerin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle 5 yıl süreyle hiçbir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına karar verilmiş ve bu doğrultuda verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adli para cezasına çevrilen hapis cezası ile cezalandırılan sanık hakkında TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğunun hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olduğu, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi nedeniyle anılan maddedeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın sanık aleyhine sonuç doğurduğu gözetilerek, kanun yararına bozma talebinin kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması için CMK 226/2 uyarınca ek savunma hakkı verilip verilmediği hususunda Yargıtay 5. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa adli sicil kaydı okunmadan ve tekerrüre esas alınan hükmün kendisine ait olup olmadığı sorulmadan tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve ayrıca hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulması isabetli görülmüştür. - Uyuşmazlık: Kanuni ipotek bedeli karşılığında ipoteğin terkini davasında, derdest ipotek bedelinin artırılması davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuni ipoteğin söz konusu olması ve ipotek bedelinin artırılmasına ilişkin davanın derdestliği gözetilerek, ipoteğin terkini davasında ipotek bedelinin artırılması davasının sonucunun beklenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin çocuğunu cinsel istismara rıza göstererek teslim etmesi halinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşup oluşmadığı ve annenin rızasının failin cezai sorumluluğunu kaldırıp kaldırmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararına aykırı olarak, velayet hakkının suç işlemek için kötüye kullanılmasıyla ortaya çıkan rızanın hukuka aykırı olduğu, bu rızanın failin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.