Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karşılıklılık Esası”
- Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu alacaklının, icra takibinde teminat yatırıp yatırmaması gerektiği ve üçüncü kişinin şikayet hakkı bulunup bulunmadığı hususunda yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire'nin bozma ilamına rağmen, bozma kararından sonra dosyaya sunulan yeni bir delile dayanarak ve ilk kararında değerlendirilmeyen yeni bir gerekçe ile hüküm kurması usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığından, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesinin sunulması, kararın kesinleşmiş olması, Almanya ile karşılıklılık esasının bulunması ve kararın tanınmasını engelleyen bir durum olmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması, Belçika ile karşılıklılık esasının bulunması, kararın şeklen tanınmasını engelleyen bir durum olmaması ve yabancı mahkeme ilamında ortak çocuğun velayeti konusunda karar verilmemesinin yabancı mahkeme ilamının Türkiye'de tanınmasına engel teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında davanın kabulü yönünde yeterli ve geçerli bir gerekçe sunulmadığı, hangi hukuki sebebe dayanılarak sonuca varıldığının anlaşılamadığı, gerekçenin yargılamanın özeti niteliğinde olduğu ve bu haliyle kararın 'zahiri gerekçeli karar' niteliğinde olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katar uyruklu bir tüzel kişinin Türkiye'de başlattığı icra takibinde, yabancı olduğu gerekçesiyle teminat yatırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: MÖHUK m. 48/2 uyarınca, Türkiye ile Katar arasında teminattan muafiyet anlaşması bulunmamasına rağmen, fiili karşılıklılık ilkesi gereğince Katar vatandaşlarının Türkiye'de ve Türk vatandaşlarının Katar'da teminat yatırma zorunluluğu bulunmadığı tespit edilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu malul kalan davacının, yabancı uyruklu olması sebebiyle dava şartı olan teminatı yatırıp yatırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Suriye uyruklu olması ve Türkiye ile Suriye arasında adli yardım anlaşmasının askıya alınması nedeniyle, davacının mülteci veya uluslararası koruma statüsü olup olmadığının, geçici koruma altında ise adli yardımdan yararlanıp yararlanamayacağının, yararlanamıyorsa teminat yatırıp yatırmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki tüm deliller ve tarihsiz ibraname belgesi birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı, davacıların uzun süre taksime itiraz etmeyip taşınmazları kullandıkları ve bir kısmını sattıkları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteahhit şirketten satın alınan bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle, ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme içeriği, ödeme kayıtları ve davalı ... tarafından yapılan kısmi geri ödeme göz önünde bulundurularak, davalıların itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, bankanın internet sitesinde şikayetini dile getirirken kullandığı ifadelerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı ifadelerin şikayet ve eleştiri hakkı kapsamında kaldığı, muhatabın giyimine yönelik ifadelerin ise fiil isnadına dayanmayan bir değer yargısı niteliğinde olup hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ibraz edilen yabancı mahkeme kararının tanıma yoluyla iflas masasına kayıt edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararına konu alacağın iflas masasına kaydının, kararın tenfizini gerektirmediği, tanıma yoluyla da mümkün olabileceği ve yerel mahkemenin tanıma şartlarını inceleyerek karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.