Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karma Norm”
- Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanırken sebebiyet verdiği trafik kazasında, hem bilinçli taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tehlike ve zarar suçlarında korunan hukuki yararın kısmen aynı olması ve tehlike suçunun kronolojik olarak önce meydana gelmesi nedeniyle, sanığın eyleminin yalnızca bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğu, CMK m. 251'de belirtilen suçlardan olsa dahi yargılamanın asliye ceza mahkemeleri dışında yapılması halinde basit yargılama usulünün uygulanamayacağı, bu nedenle reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında ağır ceza mahkemesinde görülen davada basit yargılama usulünün uygulanmamasına ilişkin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine çıkar sağlamasının, TCK’nun 245. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen suçları mı yoksa bir bütün halinde aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçu mu oluşturacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte kredi kartını, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kez kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlamasının, bir bütün halinde zincirleme şekilde TCK'nun 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu, ayrıca geçit suçu niteliğindeki TCK'nun 245/2. maddesindeki suçtan ayrıca cezalandırılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine çıkar sağlamasının, TCK’nın 245/2 ve 245/3. maddelerinde düzenlenen suçları ayrı ayrı mı yoksa TCK’nın 245/3. maddesinde düzenlenen suçu bir bütün halinde mi oluşturduğuna ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kastının baştan itibaren sahte kredi kartını kullanarak kendisine yarar sağlamaya yönelik olması ve bu suçu işleyebilmek için TCK 245/2. maddesindeki suçu işlemek zorunda kalması nedeniyle, TCK 245/2. maddesindeki suçun, TCK 245/3. maddesindeki suç bakımından geçit suçu niteliğinde olduğu ve bu nedenle sanığın eylemlerinin zincirleme şekilde TCK 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte nüfus cüzdanı kullanarak kredi kartı edinmesi ve kullanması eylemlerinin resmî belgede sahtecilik suçu ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan ayrı ayrı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte kimlik kullanarak kredi kartı edinmesi ve kullanması eylemlerinin TCK m. 245/3 kapsamında değerlendirilip, sahte nüfus cüzdanı düzenleme fiilinin ise TCK m. 204/1 kapsamında ayrıca cezalandırılması gerektiği, ancak resmî belgede sahtecilik suçundan dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ile zincirleme şekilde cinsel taciz suçlarını mı yoksa sadece zincirleme biçimde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve zincirleme şekilde cinsel taciz suçu yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda hem cinsel taciz içeren sözler sarf edip hem de bedensel temasta bulunarak çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği, bu nedenle eylemlerinin zincirleme şekilde cinsel taciz ve zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını oluşturduğu, cinsel taciz suçuna ilişkin ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuş ve cinsel taciz suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait kimlik bilgileriyle kredi kartı başvurusunda bulunarak kartı elde etmesi ve kullanması suretiyle işlediği fiillerin, TCK'nın 245/2. ve 245/3. maddeleri kapsamında ayrı ayrı suçları mı yoksa tek bir suçu mu oluşturduğu, ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullanarak kart edinmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kredi kartı üretme eyleminin, sahte kartı kullanarak yarar sağlama suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, sahteciliğin banka veya kredi kartında yapılması gerektiği, kredi kartı sözleşmesindeki sahteciliğin ise 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve somut olayda sahte nüfus cüzdanının resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacak şekilde aldatıcı niteliğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazlarının değişik gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davasında, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının 30 TL mi, yoksa 30.000 TL mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma tutanağında manevi tazminat miktarının 30,00 TL olarak yazılmasının açık bir maddi hata olduğu, davacının beyanları, bilirkişi ve naip hakim raporları ile yerel mahkeme kararında 30.000 TL olarak kabul edilmesi ve davalı vekilinin de bu miktara itiraz etmemesi gözetilerek, davacının 30.000 TL manevi tazminat talep ettiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve dosya diğer bozma nedenlerine göre işlem yapılmak üzere mahalline gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, her hâlükârda sanık lehine sonuç doğurmaması ve dosyanın olağanüstü kanun yolu aşamasına gelmiş olması gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün yargılama sırasında uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdirine bırakıldığı, her halükarda sanık lehine sonuç doğuracak hükümler içermediği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları da gözetilerek basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından, CMK’nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş özel bir muhakeme usulü olması ve kanun koyucunun bu usulün uygulanıp uygulanmayacağını hakimin takdirine bırakması gözetilerek yerel mahkemenin basit yargılama usulü uygulamamasına ilişkin direnme kararının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleriyle ilgili olarak basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan direnme.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, CMK m.251'de belirtilen temel ölçütlerin gerçekleşmesi halinde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirmenin asliye ceza mahkemesince yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına isabet edildiği ve esas inceleme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.