Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kayyım”
- Uyuşmazlık: Uzun süredir ulaşılamayan kişinin mal varlığı üzerinde kayyım atanması talebinde bulunulan davada, atanacak kayyımın temsil kayyımı mı yoksa yönetim kayyımı mı olması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi uyarınca, Hazinenin hak ve menfaatinin bulunduğu durumlarda yönetim kayyımı atanması gerekirken, mahkemece temsil kayyımı atanması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, davacı vekilinin talebi üzerine atadığı temsil kayyımının, kayyım vekilinin talebiyle yönetim kayyımına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması talebiyle açıldığı, mahkemenin de bu talebe uygun olarak temsil kayyımı atadığı, kayyım vekilinin ise 3561 sayılı Kanun uyarınca yönetim kayyımı atanması gerektiği yönündeki talebinin, mahkemenin verdiği temsil kayyımı atama kararının kapsamı dışında kaldığı ve ayrıca mahkemenin hazinenin hak ve menfaatini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplik ve tapu iptali-tescil davasında, davalı için atanan kayyımın temsil kayyımı mı yoksa yönetim kayyımı mı olduğu ve bu durumun gaiplik kararı verilmesi üzerindeki etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu, TMK 588. maddesi uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için ise malvarlığının yönetim kayyımı tarafından on yıl süreyle yönetilmiş olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayyıma, kayyım tayin edilmiş kişiye ait payın devri için yetki ve izin verilmesi istemiyle açılan davada, kayyım tayininden sonra kişinin yerleşim yerinin değişmesi nedeniyle yetkisizlik kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim kayyımı atanmasında yetkili mahkemenin, malvarlığının büyük bölümünün bulunduğu yer vesayet makamı olduğu ve kayyım tayininden sonra kişinin yerleşim yerinin değişmesinin yetkisizlik nedeni oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin taşınmazdaki hissesine düşen satış bedelinin Hazineye devrine ilişkin talepte, taşınmaza atanan kayyımın temsil kayyımı mı yoksa yönetim kayyımı mı olduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesindeki gaiplik ve Hazineye intikal şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza atanan kayyımın, ortaklığın giderilmesi davasında paydaşı temsil etmek üzere atanan bir temsil kayyımı olup, Yasanın aradığı on yıllık resmi yönetim kayyımı ve gaiplik koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişiye atanan kayyımın türünün ne olduğu ve bu kayyımın atanmasıyla başlayan sürenin Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesinde belirtilen gaiplik hükmü ve mal varlığının Hazineye devri için yeterli olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Atanan kayyımın 4721 sayılı TMK'nın 477/1 maddesi uyarınca temsil kayyımı niteliğinde olduğu, yönetim kayyımı olmadığı ve bu nedenle TMK'nın 588. maddesinde öngörülen gaiplik ve mal varlığının Hazineye geçişi şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından gaip olan kişinin mallarına kayyım atanması talebiyle açılan davada, atanacak kayyımın türü ve temyiz süresine ilişkin yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2/1. maddesi gereğince Hazine'nin hak ve menfaati söz konusu olduğunda yönetim kayyımı atanması gerekirken, yerel mahkemece TMK'nın 427. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanmasının hatalı olduğu ve davacının temyiz dilekçesinin süresinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin hissedarı olduğu taşınmazın satış bedelinin Hazineye devri talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Kayyımın, gaip kişiyi ortaklığın giderilmesi davasında temsil etmek üzere atanan temsil kayyımı niteliğinde olması ve taşınmaza yönelik on yıllık resmi yönetim kayyımı atanması gibi gaiplik şartlarının oluşmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Hukuk Mahkemesinin kayyım atama kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen ek kararların usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin verdiği ek kararlara karşı yapılan temyiz üzerine dosyayı Yargıtay'a göndermesi gerekirken, temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi usule aykırı görülerek, bu ek kararlar bozulmuş; ayrıca kayyımın şahsına yapılan itirazların öncelikle sulh hukuk mahkemesi, ardından asliye hukuk mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiği gözetilerek dosya bu hususta geri çevrilmiş, nihai kayyım atama kararı ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararının verilmesi için gereken yasal şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu, gaiplik için aranan on yıllık yönetim kayyımı şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilmesi istenen kişiler adına atanan kayyımın türü ve bu kayyımın gaiplik davasında davalı olarak bulunup bulunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davada, gaipliğine karar verilmesi istenen kişiler için geçit hakkı davasında temsil kayyımı atandığı, malvarlığının yönetimi için yönetim kayyımı atanmadığı ve Mal Müdürlüğünün davada taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek, davanın husumet yönünden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından açılan kayyım atanması davasında yargı harcı ödenmesi gerekip gerekmediği ve kayyım atanmasına ilişkin araştırmanın yeterliliği uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin 3561 sayılı Kanun kapsamında açtığı kayyım atanması davalarında yargı harcından muaf olmadığı, ayrıca mahkemenin kayyım atanmasına ilişkin yaptığı araştırmanın yetersiz olduğu ve tapu maliklerinin tespiti için daha detaylı inceleme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.