Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişisel Durum”
- Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesinde taksirle anne ve babasının ölümüne ve başkalarının da yaralanmasına neden olan sanık hakkında TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirli hareket sonucu meydana gelen neticenin sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede mağduriyetine yol açması halinde ceza verilmeyeceği ancak sanık dışındaki kişilerin de aynı olayda yaralanması durumunda bu hükmün uygulanamayacağı, olayda sanığın asli kusurlu hareketiyle anne ve babasının ölümüne neden olması ve aynı olayda başkalarının da yaralanması sebebiyle TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın taksirle işlediği fiil nedeniyle oğlu ve başka bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanması olayında, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ihmali davranışı nedeniyle meydana gelen olayda, hem oğlu hem de ailevi yakınlığı olmayan bir kişinin ölümü, bir başka kişinin de yaralanması sonucunda, TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanabilmesi için aranan "münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması" şartı gerçekleşmediğinden, yerel mahkemenin sanığın oğlu hakkındaki ölüm bakımından ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı ve diğer kişinin ölümü bakımından beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunda, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve TCK'nın 22/6. maddesindeki cezasızlık veya indirim hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uzun süre araç kullanması ve dinlenmemiş olmasına rağmen lastiğin patladığı iddiasının aksine bir kanıt bulunmaması, sanığın bu durumu bilerek araç kullanmaya devam etmesinin bilinçli taksire işaret etmesi, ayrıca kazada ölenlerin tümünün sanığın ailesinden olsa da TCK 22/6'nın uygulanabilmesi için sanığın münhasıran kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması gerektiği, ancak kazada ölenlerin bir kısmının sanığın ailesinden farklı yakınlık derecesinde olması sebebiyle bu hükmün uygulanamayacağı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesinde taksirle kardeşi ve yeğeninin ölümüne neden olan sanık hakkında TCK’nın 22/6. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile ölenlerin aynı evde yaşayıp yaşamadıkları, aralarında ekonomik birlik bulunup bulunmadığı, ölenlerin bakım ve gözetiminin sanık tarafından yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmadan TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağına karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesi eşinin ölümü ve biri şikayetçi olmak üzere altı kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçu olduğu, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanabilmesi için failin eylemi sonucu münhasıran kendisinin ve ailesinin zarar görmüş olması gerektiği, olayda ise sanık ve ailesi dışında başkalarının da zarar gördüğü ve mağdurlardan birinin şikayetçi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi ve aynı kişi olduğunun tespiti talebiyle açılan davada, nüfus kaydındaki yanlışlığın idari yoldan mı yoksa yargı yoluyla mı düzeltileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesinin kamu düzeniyle ilgili olması ve mahkemelerin doğru sicil oluşturma yükümlülüğü gereği, re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde gerekli tüm delillerin toplanması, belgelere ulaşılamaması halinde ise ilgili mirasçıların da davaya dahil edilerek DNA testi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında velayetleri babada olan çocuklarla anne arasında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispatlanamaması, sosyal inceleme raporlarında kişisel ilişkinin devamının çocuklar için daha yararlı olduğunun belirtilmesi ve nafaka yükümlülüğünün kaldırılmasını gerektirecek bir değişiklik olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, çocuğun babasıyla olan kişisel ilişkisinin kaldırılması talebiyle anne tarafından açılan dava ile babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle açtığı davanın, çocuğun üstün yararı açısından nasıl sonuçlandırılacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun babası tarafından şiddete maruz kaldığı iddiasının ispatlanamaması, çocuğun beyanlarının çelişkili olması ve annenin kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumu ispatlayamaması gözetilerek, mahkemece belirlenen kişisel ilişki düzeninin çocuğun üstün yararına uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın çocuklarla kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanamaması ve çocukların üstün yararının kişisel ilişkinin devamı yönünde olması gözetilerek, yerel mahkemenin çocukla kişisel ilişkinin devamına ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdure ile ilişkiye giren sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmadan sorumlu tutulup tutulamayacağı ve bu bozulmanın cezanın belirlenmesinde nasıl dikkate alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaşı, sosyal çevresi ve eğitim düzeyi gözetilerek mağdurenin ruh sağlığının bozulacağını öngöremeyeceği ve bu ağır neticede taksir derecesinde dahi kusurunun bulunmadığı kabul edilerek TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında ceza artırımı yapılamayacağı, ancak ruh sağlığının bozulmasının TCK'nun 61. maddesi uyarınca cezanın bireyselleştirilmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Özel Daire kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki kurulması davasında, çocuğun babasının davaya dahil edilip edilmemesi ve davanın kabulünün gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, çocuğun yaşı ve uzman raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, babanın uzun süreli seyahatleri nedeniyle torununu görememesi ve kurulan kişisel ilişki günlerinin anne ve çocuk aleyhine bir durum oluşturmaması gözetilerek, torunla büyükbaba ve büyükanne arasında kişisel ilişki kurulmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.