Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Konsolosluk Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına karşı, davalılar tarafından yargılamanın iadesi talep edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi talebine dayanak gösterilen hususların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerini oluşturmadığı, davalıların ileri sürdüğü hile iddialarının ispatlanamadığı ve yeni delillerin de yargılamanın iadesi için yeterli olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adliye personeli olan davalının, davacının idari dava dilekçelerini zamanında işleme koymaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının idari dava açma prosedürüne uymaması nedeniyle, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunmadığı ve davalının kusurlu bir eyleminin ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin Rusya'daki şantiyesinde çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, davalı şirketin Rusya'daki şantiyesinde uzun süre çalıştığı ve ücretinin USD olarak ödendiği hususları gözetilerek, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması ve daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığının anlaşılması sebebiyle, uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğe yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı, boşanma koşullarının ve nafaka/tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe, dava dilekçesi ve diğer aşamalardaki tebligatların, adresinin Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu bilinmesine rağmen İtalya'daki bir adrese yapılması nedeniyle usulsüz olması, davalının savunma hakkını ihlal ettiği ve hükmedilen tedbir nafakasının miktarının düşük olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile satışı yapılan taşınmazların bedelini eksik ödediği iddiasıyla açılan alacak davasında, mahkemenin hükmettiği faiz tutarının davacının talep ettiği miktarı aşıp aşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının talep ettiği faiz tutarını aşarak hüküm kurması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin açılması davasında, mirasbırakanın yurt dışında vefat etmesi nedeniyle yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın yurtdışında vefat etmiş olsa dahi, Türkiye'de nüfusa kayıtlı bir adresi olması ve MÖHUK'un 41. maddesi uyarınca Türkiye'de son yerleşim yeri mahkemesinin yetkili sayılması gerektiği gözetilerek yetkili mahkeme olarak Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve davalıya yapılan tebligat sonrası istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve istinaf başvuru süresinin geçtiği, ancak miras paylarına isabet eden değere göre harç hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan katılma alacağı ve katkı payı alacağı davalarında, edinilmiş mallara katkı oranı, kişisel malların tespiti, katkı payı alacağının miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı kadının, davalı-davacı erkeğe ait taşınmazın edinilmesinde az da olsa katkısının bulunduğu ve birleşen davanın kısmi dava olarak açıldığı gözetilerek, birleşen davaya ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş, asıl davaya ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliği için gerekli yasal işlemlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle resmî kurumlardan adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğe karar verilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile denetim süresi içerisinde işlenen yeni suç nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih arasında geçen sürenin de hesaba katılmasıyla dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve mahkemenin davalı şirketin ticaret sicili kaydındaki adresini araştırması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10, 12, 13 ve 35. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20, 21 ve 57. maddeleri hükümleri uyarınca, davalı şirketin ticaret sicili kaydındaki adresinin tespit edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerektiği, aksi halde tebligatın usulüne uygun olmayacağı gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin adresinin davacıya verilen kesin süre içerisinde bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresinin fiilen bulunmadığı ve bu nedenle tebligatın yapılamamasının, HMK 119. maddeye göre davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurmayacağı, davalı şirkete Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı, ayıplı tohumlardan kaynaklanan maddi tazminat davasında kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalının daha önceki yargılama aşamalarında bu hususta bir itirazda bulunmadığı gözetilerek davalının karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.