Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maktu Harç ve Vekalet Ücreti”
- Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüşen payın değerinin tespiti davasında, yasa değişikliği ve Anayasa Mahkemesi kararı sonrası maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6754 sayılı Yasa ve Anayasa Mahkemesi kararı gereğince, imar uygulaması bedel tespiti davalarında maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ayrıca kısmi kabul durumunda reddedilen kısım üzerinden idare lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve aynı hukuki sebepten kaynaklanan davada tek vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konusu kalmış bir davanın vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesabında nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacak, yargılama devam ederken uzlaşma ile konusuz kaldığından ve ilk karar itiraz edilmeyen maktu vekalet ücreti üzerinden verildiğinden, usuli kazanılmış hak gözetilerek vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca aynı gerekçelerle karar ve ilam harcının da maktu olarak hesaplanması gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, taşınmaz değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle yaptığı karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin 1000 TL olarak açıldığı, yargılama esnasında taşınmazların değeri belirlenmiş olsa dahi bu değer üzerinden harç tamamlanmadığından, mevcut değer üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harcı tamamlanmayan değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilerek, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin onama ilamı kısmen kaldırılarak, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilen davada, davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin maktu mu yoksa nispi mi olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı eksikliğinden usulden reddedildiği ve bu kararın uyuşmazlığı esastan çözmediği, sadece dava tarihi itibariyle davacının davalıya karşı dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçemeyeceği kuralı da dikkate alınarak hükmedilen maktu vekalet ücretinin yasal olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin iptali davasında nisbi harç mı yoksa maktu harç mı uygulanacağı ve nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinin iptali davasının menfi tespit davası niteliğinde olduğu, konusu itibariyle malvarlığı hakkı ile ilgili ve para ile değerlendirilebilen bir dava olması sebebiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nisbi harca tabi olduğu gözetilerek mahkemenin maktu harç uygulaması ve maktu vekalet ücretine hükmetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihinde, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş ve haczedilebilecek muaccel bir alacağın bulunmaması nedeniyle açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi üzerine, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin maktu mu yoksa nispi mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/4. maddesi uyarınca, maddi tazminat istemli davaların reddinde vekalet ücretinin maktu olarak hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince hatalı olarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına ve davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüşen payın tespitine ilişkin davada, yerel mahkemece hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin miktarının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. madde uyarınca, bedele dönüşen pay davalarında maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yerel mahkemece nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davada, harç ve vekalet ücretinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde ve Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı gereğince maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi olarak belirlenmesi hatalı bulunmuş, bu husus düzeltilerek hüküm onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davada, harç ve vekalet ücretinin miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde ve Anayasa Mahkemesi'nin 16/11/2017 tarihli kararı uyarınca harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekirken nispi olarak hesaplandığının anlaşılması üzerine, bu hususun düzeltilmesi gerektiği, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan akdi ve yasal vekalet ücretinin ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasının para ile ölçülemeyen bir dava türü olması, mal rejiminin tasfiyesi davası için vekalet ücretine hak kazanılabilmesi için boşanma davasının sonuçlanması gerektiği, davacı avukatın mal rejiminin tasfiyesi davası için ancak maktu vekalet ücreti talep edebileceği, anlaşmalı boşanma protokolü ile davalıya kalan mallar üzerinden nispi vekalet ücreti hesaplanamayacağı ve kısmi davanın tam ıslah yoluyla belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağı davasında, vekil edenin davalıları azletmesinden sonra yapılan sulh anlaşması nedeniyle diğer davalıların vekalet ücretinden sorumluluğunun olup olmadığı ve vekalet ücretinin miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 05.10.2018 tarih ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi gözetilerek diğer davalıların sadece yasal vekalet ücretinden sorumlu oldukları ve nispi vekalet ücretinin miktarının yanlış hesaplandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasında, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin nispi mi yoksa maktu mu olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 89/3. maddesindeki maktu harç düzenlemesinin amacının, iyiniyetli üçüncü kişilerin kolayca menfi tespit davası açabilmelerini sağlamak olduğu, ancak davanın konusunun bir bedele ilişkin olması sebebiyle vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.