Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mal Rejimi Davası”
- Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, edinilmiş malın alımında kullanılan kişisel malın satış bedelinin tespitinde resmi akitteki bedelin esas alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel malın satışına ilişkin resmi akitte davacı eş taraf olmadığından, davalının satış bedelinin gerçekte resmi akitte belirtilen miktar olmadığına ilişkin savunmasının her türlü delille araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eşinden zorla aldığı altınların yağma suçunu mu yoksa TCK 150/1'deki "hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili" kapsamında kasten yaralama ve tehdit suçlarını mı oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında hukuki bir ilişki bulunmadığı, altınların mağdurun kişisel malı olduğu ve sanığın da ortak mülkiyet iddiasında bulunmadığı gözetilerek TCK 150/1'in uygulanma koşullarının oluşmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejimi değişikliği sözleşmesiyle geçmişe etkili olarak mal ayrılığı rejimine geçilip geçilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca eşlerin mal rejimi sözleşmesiyle ancak kanunda belirtilen sınırlar çerçevesinde mal rejimi belirleyebilecekleri, geçmişe etkili düzenleme yapamayacakları, bu nedenle sözleşmenin sadece yapıldığı tarihten itibaren geçerli olacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önceki boşanma ve mal rejimi davasından feragat etmiş olan davacının, boşanmanın kesinleşmesinden sonra yeniden açtığı mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında, önceki feragatinin davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki boşanma davası ile birlikte açtığı mal rejimi davasından feragat etmiş olsa da, bu feragatin doğmamış bir haktan feragat olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı ve davacının daha sonra açtığı mal rejiminden kaynaklanan alacak (değer artış payı) davasının feragat nedeniyle reddedilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının, derdest olan mal rejimi davasının sonuçlanmasına kadar bekletici mesele yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejimi davasının boşanma davası için bekletici mesele sayılması talebinin mal rejimi davası görülen mahkemeden talep edilebileceği, davacı kadının boşanma konusunda bir istinaf talebinde bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eşin, tapusu kayınvalidesi adına kayıtlı taşınmaz için yaptığı ödemelerin, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında davalı eşten katkı payı olarak talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Edinilmiş mal kapsamına, mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde edilen ve mülkiyeti eşe ait olan mal varlığı değerlerinin girdiği, davacı eşin ise tapusu üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmazın edinilmesinde bulunmuş olduğu iddia edilen katkısının, davalı eşten talep edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan "tarafların mal talepleri yoktur" ifadesinin, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan alacak isteklerini de kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanmalarına ilişkin kesinleşen karar ile onanan protokol hükmü uyarınca tarafların karşılıklı mal taleplerinin bulunmadığına ilişkin protokoldeki ifadenin mal rejiminden kaynaklanan alacağı da kapsadığının anlaşılmasına göre, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında düzenlenen mal ortaklığı sözleşmesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmazın mülkiyetinin devri talep edilebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca mal rejimi sözleşmesinin kanunda belirtilen sınırlar içinde düzenlenebileceği, geçmişe etkili düzenleme yapılamayacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmaz için mülkiyetin değil, alacağın talep edilebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ev kadınının ev işlerini yapması ve çocuk bakımı, boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katkı payı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerli iken edinilen malvarlığına kadının ev işleri ve çocuk bakımı dışında bir katkısının bulunmadığı, 4721 sayılı TMK m. 227'nin uygulanabilmesi için kadının eve parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir katkı sağlamış olması gerektiği, ayrıca 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin başladığı ve uyuşmazlık konusu malların kocanın kişisel malı olarak bu rejime girdiği, kadının bu mallar üzerinde ancak yeni rejim döneminde elde edilen gelirler varsa katılma alacağı talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, yurtdışında açılmış boşanma davasının devam etmesi nedeniyle dava şartlarının oluşup oluşmadığı ve davanın usulden reddedilip reddedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi davası açıldıktan sonra yurtdışında boşanma davası açıldığı ve boşanma hükmünün kesinleştiği, bu nedenle dava şartı noksanlığının daha sonra giderilmiş olduğu ve yerel mahkemenin boşanma davasının sonucunu bekletici mesele yapmayıp davanın usulden reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.