Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Marka Kapsamı”
- Uyuşmazlık: Davalıya ait "GABRIELE PASINI" ibareli markanın kötüniyetli olarak tescil edilip edilmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının yurt dışında tescilli ve uzun süredir kullanılan "GABRIELE PASINI" markasını, davacı tarafından Türkiye'de tescil edilmeden önce kötüniyetle tescil ettirdiğinin, davalının aynı sektörde faaliyet göstermesi ve markayı kullanmaması gibi durumlar da gözetilerek anlaşıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait marka tescil başvurusu ile davalı şirkete ait tescilli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı marka başvurusunda kullanılan ibaredeki tüm unsurların oluşturduğu özgün kompozisyonun, davalı şirketin markalarından farklı olduğu, hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin dikkat ve bilinç düzeyinin de gözetilmesi gerektiği, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK), marka tescil başvurusunun reddine ilişkin itiraz incelemesinde, itiraz dilekçesinde belirtilen talep ve gerekçelerin dışında, re'sen inceleme yaparak başvurunun tamamını reddetme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: YİDK'nın inceleme yetkisinin, Markalar Dairesi tarafından verilen kararın kapsamı ve kendisine yapılan itirazla sınırlı olduğu, itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususlarda inceleme yaparak yetkisi dışında kalan marka başvurusunun reddine karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Benzer marka tesciline yapılan itirazın reddi üzerine açılan davada, taraf markaları arasında iltibas olup olmadığı ve davalı marka başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı hususlarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının esas unsurları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmasına rağmen, tescilli markaların kapsamları ve davalı marka başvurusunun kapsamındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmaması, davacının markalarını başvuru kapsamındaki mallar için özgülenmiş şekilde kullandığına dair delil sunmaması ve davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmaması gözetilerek, YİDK kararını onayan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Benzer marka itirazına konu markaların tescil kapsamları da gözetilerek YİDK kararının değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait "MAKRO" ve "MACRO" esas unsurlu markalar ile davalı şirketin "MAKRO SOFT" ibareli marka başvurusu arasında benzerlik bulunduğu ve bu markaların tescil kapsamları da dikkate alınarak davacı tarafından ileri sürülen iddia ve hükümsüzlük nedenleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının markasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediği ve bu kapsamda haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesinden sonra tescilli marka haklarının korunmasında 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulanacağı, haksız rekabet hükümlerinin birlikte uygulanmasını gerektiren kümülatif korumanın artık uygulama alanı olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının haksız rekabetin tespiti ve men'ine ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı ve davalıya ait marka tescil başvurusunun, tanınmış markanın itibarına zarar verip vermediği hususunda YİDK kararının iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının tanınmışlığına dair bilirkişi raporunda tanınmışlığın ispatlanamadığı belirtilmiş olup, mahkemenin bu rapora rağmen aksi yönde karar vermesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve davalı marka başvurusunun bir marka ofisi aracılığıyla yapılmış olmasının hukuki bir önem arz etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının, sanıkların transit beyannamesi ile nakledilen taklit marka ürünleri gümrük bölgesine sokmaları eyleminin 6769 sayılı Kanun'da düzenlenen “ithal etmek” seçimlik hareketine karşılık gelmesine rağmen, suç tarihinde yürürlükte olan kanunda bu eylemin suç olarak tanımlanmamış olması ve fail lehine olan kanunun uygulanması ilkesi gözetilerek, sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının, suça konu ürünlerin iadesine ilişkin kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, ticaret unvanını ve sonradan tescil ettirdiği markasını kullanmasının davacının tescilli markasına ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluştursa dahi davalının sonradan tescil ettirdiği markasını savunma olarak ileri sürüp süremeyeceği ile tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının marka hakkına tecavüz iddiasının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile düzenlenmesi ve bu kanunun haksız rekabet korumasını da içerecek şekilde özel ve daha üstün bir koruma sağlaması, ayrıca özel kanun hükmü yanında haksız rekabeti de uygulanmasını gerektirecek bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle, kümülatif korumanın mümkün olmadığı ve sadece özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Kanunla kurulan ve adı kanunla belirlenen bir vakıf üniversitesinin, ticari faaliyetlerinde kullandığı adının daha önce tescil edilmiş bir markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu tüzel kişiliğine sahip vakıf üniversitelerinin de fikri mülkiyet mevzuatına tabi olduğu, kanunla kurulmuş olmalarının ve adlarının kanunla belirlenmiş olmasının tescilli marka hakkına tecavüzü meşrulaştırmayacağı, davalı üniversitenin adını ticari faaliyetlerinde markasal olarak kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı matbaanın, davacı çay üreticisinin tescilli markalarına benzer markaları taşıyan ambalajları, başka bir şirket için basması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşup oluşmadığı ve tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümsüz kılınan bir markanın kullanımı, marka sahibi yönünden geçmişe etkili sonuç doğursa da, davalı gibi marka sahibi olmayan 3. kişiler yönünden geriye etkili olmadığı ve davalının, davacıya ait şekil markası ile "Rize Harman+Şekil", "Tomurcuk+Şekil" ve "Filiz+Şekil" ibareli markaları taşıyan ambalaj basımının 556 sayılı KHK'nin 61/1-e maddesi gereğince marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin eski ortağı tarafından kurulan şirket bünyesinde "kanaat" ve "kanaat bims" ibarelerini kullanmasının marka ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının fiili marka ve ünvan kullanımının tespit edilerek davacının marka ve ünvan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.