Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar İtibariyle Red”
- Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının miktar itibariyle temyiz edilebilir olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihini esas alındığında hükmedilen miktarların, her bir davacı yönünden ayrı ayrı hesaplandığında dahi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verilmesinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen istinaf reddine ilişkin karara uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın değeri değil taşınmaz üzerindeki hakların tespiti ve tapu sicilinin doğru oluşturulması amacını taşıması, bu tür davalarda verilen kararların denetlenmesinin kamu yararı bakımından önem arz etmesi ve adil yargılanma hakkının güvencesi de gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmünün yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı ve istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olup olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, dava konusu taşınmazların değerinden ziyade hakların tespiti ile ilgili olan kadastro ihtilaflarında, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi kesin nitelikteki kararlara uygulanabileceği ve bu kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tazminat davasında verilen kararın temyiz incelemesinde, temyiz edilen miktarların kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada hüküm altına alınan ve reddedilen miktarların ayrı ayrı, birleşen davada ise bazı davacılar yönünden hüküm altına alınan miktarların kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle miktar itibariyle temyiz istemlerinin reddine, bir davacı yönünden ise ilk derece mahkemesince bozma kararına uyularak hüküm verildiğinden, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin miktar itibariyle temyiz isteminin reddine ve davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz istemi, hüküm altına alınan miktarın temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle miktar itibariyle reddedilmiş, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi ise, asıl temyiz talebinin reddi nedeniyle, katılma yoluyla temyizin asıl temyize bağlı bir hak olması gözetilerek reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte olan istinaf kesinlik sınırının altında kalan dava değerine ilişkin karara karşı, sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu Ek Madde 6 hükmü uyarınca istinaf yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu Ek Madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibinin tespiti ve tapu sicilinin gerçeğe uygunluğunun sağlanması gibi kamu yararı gözetilerek ve adil yargılanma hakkı gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş ve miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararlarına da uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tazminat davasında davalı tarafından bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar itibariyle kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılardan dokuzunun alacağı miktarların temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve davacı ... yönünden ise bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, dokuz davacı yönünden temyiz isteminin miktar itibariyle reddi, davacı ... yönünden ise temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tazminat davasında hükmedilen ve reddedilen miktarlara ilişkin istinaf sonrası temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı davacılar ve davalılar yönünden temyiz konusu miktarlar, kesinlik sınırının altında kaldığından miktar itibariyle reddine, davacı ... ile davalılar ... ve ... .... ve Tic. A.Ş.’nin temyiz itirazlarında yerindelik bulunmadığından, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların derneğe karşı açtıkları tespit ve alacak davasının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Her bir davacı için ayrı ayrı reddedilen ve temyize konu edilen alacak miktarlarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesinden geçmesinden sonra bölge adliye mahkemesince verilen ve bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararı temyiz etmesi üzerine, temyiz isteminin miktar yönünden incelenip incelenemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılardan birisi yönünden hüküm altına alınan miktarın, bölge adliye mahkemesi karar tarihi itibariyle uygulanan kesinlik sınırının altında kalması ve diğer davacı yönünden ise bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmaması gözetilerek, bir davacı yönünden miktar itibariyle temyiz isteminin reddine, diğer davacı yönünden ise temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastroda yol olarak tespit edilen kısmın davacıya ait parsele eklenmesi talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, bölge adliye mahkemesinin miktar itibariyle istinaf başvurusunu reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, uyuşmazlık konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle istinaf başvurusunu miktar itibariyle reddetmesi usul ve yasaya uygun görülerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurularının miktar itibariyle temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarlarının, karar tarihi itibariyle uygulanması gereken kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.