Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar Düzeltmesi”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrası miktar düzeltmesi ile fazlalık çıkan taşınmaz için Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın özel mülk niteliğinde olması ve kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren dava açılıncaya kadar hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltmesi sonucu parselde ortaya çıkan miktar fazlalığının kime ait olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin yargılamanın yenilenmesi değil, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme sonucu oluşan fazlalığın tapuya tescili olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra yüzölçüm düzeltmesi sonucu oluşan miktar fazlalığının tapuda Hazine adına tescili istemine ilişkin davanın reddine karşı açılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu sürenin istisnası niteliğinde olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin miktar itibariyle kanunda öngörülen sınırı aşmadığı halde Yargıtay tarafından maddi hataya dayalı olarak karar düzeltme yolunun açık olduğunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/3. maddesi uyarınca, miktar veya değeri belirli bir sınırın altında olan davalara ait Yargıtay kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemeyeceği ve uyuşmazlığa konu miktarın bu sınırın altında kalması nedeniyle, Yargıtay'da maddi hata bulunsa dahi karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Her bir davacı için reddedilen ve temyize konu edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davacıların temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltmesi sonucu oluşan fazla miktar taşınmaz nedeniyle sebepsiz zenginleşme ve 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'ye karşı tazminat isteminde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun tespit edilmesi, emsal karşılaştırma yöntemiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemesi ve Hazine aleyhine açılan davanın zamanaşımı süresi içinde açılmış olması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi aşamasında, davacının ölümü nedeniyle mirasçıları adına hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vefatı ve mirasçılarının tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, ancak yerel mahkemenin vefat eden davacı adına hüküm kurmasının usule aykırı olduğu, bu hususun düzeltilmesinin de yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ücret derecesinin düzeltilmesinden kaynaklı fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına ilişkin kararını temyiz etmesi üzerine, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacının emekli olduğu tarih dikkate alındığında ve hüküm altına alınan alacak miktarının Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın tazmin edilip edilmeyeceği ve tazmin edilecekse miktarının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydı mahkeme kararıyla iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak, edinilmiş mallara katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ve hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazların değerinin hesaplanmasında, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi yerine önceki tarihteki değerlerin kullanılması ve güncel değer tespiti ilkesine aykırı olması gözetilerek, Yargıtay kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı olarak Hazine adına tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.