Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasçılar Arası Satış Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazda, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapılan pay devrine karşı diğer paydaşın açtığı önalım davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan pay devrinin gerçek bir satış olmadığı, inşaat sözleşmesinin tüm paydaşların katılımıyla yapılmadığı ve davacının bu durumu bildiği gözetilerek, önalım hakkının kullanılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında mirasçılar arasında yapılan taşınmaz satış vaadine ilişkin bedelin tahsili istemiyle açılan itirazın iptali davasında, sözleşmenin geçerliliği ve ispat yükü hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan hayatta iken mirasçılar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin, mirasbırakanın izni veya katılımı olmadıkça geçersiz sayılamayacağı, böyle bir iznin olup olmadığının tespiti gerektiği ve davacı tarafından bildirilen tanıkların dinlenilmemesi ve yemin delili hususunda gerekli işlemlerin yapılmaması sebebiyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kardeşler arasında miras bırakanın sağlığında adi yazılı şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil istenebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın izni veya katılımı olmadan, mirasın açılmasından önce mirasçılar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin TMK m. 678 ve BK m. 213 uyarınca geçersiz olduğu, mirasçılar arası satış vaadi sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması TMK 677 ile öngörülse de, BK m.22/2'ye göre satış vaadi sözleşmesinin de asıl sözleşme gibi resmi şekilde yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçıların, satışların mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispatlayamamaları ve davalıların satış bedellerine ilişkin banka dekontlarını sunmaları gözetilerek, Yargıtay'ın direnme kararını bozmasına ve ilk derece mahkemesinin ret kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeniyle davacının tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ifa imkansızlığının davalı mirasçılarının taşınmazı üçüncü kişiye satmasıyla gerçekleştiği, davacının ifa imkansızlığı tarihinden itibaren taşınmazın rayiç değerini talep etme hakkı bulunduğu ve bilirkişi raporunun da bu yönde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davası ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davalarının birleştirilmesinden doğan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplik kararının iptaliyle davalı vakıf adına yapılan tescilin hukuki dayanağını kaybetmesi ve taşınmazın mülkiyetinin mirasçılara geçmesi, ayrıca satış vaadi sözleşmesi ile taşınmaz zilyetliğinin vaat alacaklısına devredilmesi nedeniyle zamanaşımı def'inin dürüstlük kuralına aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalı oğluna satış suretiyle yapılan pay temlikinin, diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı temlikteki gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması, mirasbırakanın maddi sıkıntıda olmadığı, davalının mirasbırakanın tek erkek çocuğu olduğu ve diğer mirasçılarla ilişkilerinin iyi olmadığı gibi hususlar değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında bazı çocuklarına yaptığı taşınmaz temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve muris muvazaası hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçının, miras bırakanın mal kaçırma amacını ispatlayamaması, miras bırakanın diğer mirasçılara da malvarlığı bırakmış olması ve davalıların temliklerin denkleştirme amacıyla yapıldığını savunmaları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı ile birlikte satın aldığını iddia ettiği taşınmazın mülkiyetinin davalıya tescil edilmesi üzerine tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı ile yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden haberdar olduğu ve bu nedenle iyi niyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak davası ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan karşı dava ile sözleşmenin iptali talebi arasındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin gerçek iradesinin satış değil bağış olduğu, satış vaadi sözleşmesinin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığı ve bağış sözleşmesi şekil şartlarına uygun olmadığı, bozmaya uymakla kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumu oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işlemlerinin ve ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan satış işleminin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işleminin muvazaalı olduğuna dair delillerin bulunması, mirasçılar arasındaki satış işleminin ise mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleştiği ve muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, paydaşlardan birinin payını akrabaya devretmesi halinde, şeklen satış sözleşmesi düzenlense dahi, gerçekte hibe veya miras hukukuna dayalı bir amaçla devrin yapıldığı iddiasında, 20.03.1957 tarihli 1956/12-1957/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, diğer paydaşların önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette, hissenin devralan kişinin, devredenin akrabalarından olması halinde, şeklen satış sözleşmesi yapılsa bile, asıl amacın hibe veya miras hukukuna dayalı bir devir olup olmadığının her türlü delille ispatlanabileceği ve bu durumda, diğer paydaşların önalım hakkını kullanamayacakları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.