Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muacceliyet İhtarnamesi”
- Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının muaccel hale gelip gelmediği ve davacının ne kadar borçlu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi uyarınca, borcun tamamının muaccel hale gelebilmesi için tüketicinin üst üste en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve alacaklının en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerektiği, davada ise usulüne uygun muacceliyet ihtarnamesi gönderilmediğinden borcun tamamının muaccel hale gelmediği gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredilerinde muacceliyet ihtarnamesinin tüketiciye bizzat tebliğ edilmesi mi gerekir, yoksa tüketicinin kredi sözleşmesinde bildirdiği adrese yapılan tebligat yeterli midir?
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin sözleşmede bildirdiği adresi değiştirdiği takdirde bankaya bildirimde bulunma yükümlülüğü bulunduğu, aksi takdirde sözleşmedeki adrese yapılan tebligatın geçerli sayılacağı ve bu nedenle muacceliyet ihtarının bizzat tüketiciye tebliğ edilmesinin gerekmediği gözetilerek uyuşmazlık, sözleşmedeki adrese tebligatın yeterliliği yönünde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin borç ipoteğine dayalı ilamlı icra takibinde, takipten önce muacceliyet ihtarnamesi gönderilip gönderilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fekki bildirilinceye kadar süreli kesin borç ipoteği içeren takiplerde dahi, alacaklı tarafından borçluya, takipten önce muacceliyet ihtarında bulunulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, borçlulara yapılan muacceliyet ihtarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla icra emri ve takibin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/1. maddesinde belirtilen takip şartı olan hesap özetinin veya ihtarın tebliğinin usulsüz olması halinde, bu durumun İİK 16/2 kapsamında süresiz şikayete konu edilebileceği ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususu incelemesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat ihtarnamesinde belirtilen ödeme süresi dolmadan başlatılan icra takibinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, kat ihtarnamesinde borçluya tanıdığı ödeme süresinin, muaccel borcun ödenmesini iradi olarak erteleme niteliğinde olduğu ve bu sürenin dolmasından önce icra takibine başlanmasının mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine itirazın iptali davasında, yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, ilk kararında bulunmayan ve Özel Dairece değerlendirilmemiş yeni bir hukuki gerekçeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle, gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığı ve yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinin Hukuk Genel Kurulu’nun değil Özel Daire’nin görevi olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi borcuna ilişkin yapılan muacceliyet ihtarının geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak icra takibinin devamına ilişkin kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, kredi sözleşmesinde bildirdiği adrese gönderilen muacceliyet ihtarının, adres değişikliği bildirimi yapılmadığı durumda geçerli sayıldığı ve usulüne uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının kredi sözleşmesini baskı altında imzaladığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kredi sözleşmesini imzalarken baskı altında olduğu iddiasının, ceza soruşturması dosyasındaki takipsizlik kararı ve icra dosyasındaki bilirkişi raporu ile çeliştiği, davalıya ait herhangi bir ihtarname bulunmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak ve faiz tutarlarının doğru hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem sözleşmesine konu taşınmazın, davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmemesi ve mahkemece verilen kesin süre içinde de Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen miktarı depo etmemesinden dolayı, tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem ilişkisinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, davacının kendi edimini yerine getirip getirmediği hususunun değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için, TBK m. 97 gereğince kendi edimini ifa etmesi gerektiği, bu husus gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın alacaklıya tebliğ edilmemesi durumunda, itirazın iptali davası açma süresinin başlangıcının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.67/1'e göre itirazın iptali davası açma süresinin, itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı, alacaklının icra dosyasında işlem yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği ve bu durumda itirazın alacaklıya tebliğ edilmemiş olması sebebiyle bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteği bulunan taşınmazın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibinde, ipotek veren üçüncü kişinin, aynı zamanda asıl borca kefil olması halinde, ipotek limitini aşan miktardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst sınır ipotekli taşınmazın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibinde, ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu ve aynı zamanda asıl borca kefil olsa dahi bu takipte ipotek limitini aşan kısım yönünden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.