Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muacceliyet.”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesindeki muacceliyet şartına dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kiracının taşınmazı tahliye edip etmediğinin tespiti ve buna bağlı olarak muacceliyet şartının uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde muacceliyet şartı bulunsa dahi, kiracının taşınmazı ne zaman tahliye ettiğinin tespitinin kira borcunun kapsamını belirlemek için önem arz ettiği, bu hususun mahkemece yeterince araştırılmadan karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredilerinde muacceliyet ihtarnamesinin tüketiciye bizzat tebliğ edilmesi mi gerekir, yoksa tüketicinin kredi sözleşmesinde bildirdiği adrese yapılan tebligat yeterli midir?
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin sözleşmede bildirdiği adresi değiştirdiği takdirde bankaya bildirimde bulunma yükümlülüğü bulunduğu, aksi takdirde sözleşmedeki adrese yapılan tebligatın geçerli sayılacağı ve bu nedenle muacceliyet ihtarının bizzat tüketiciye tebliğ edilmesinin gerekmediği gözetilerek uyuşmazlık, sözleşmedeki adrese tebligatın yeterliliği yönünde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Önceki takipte muacceliyet koşuluna dayanılarak istenen kiralar için açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine, sonradan ödenmeyen kira bedelleri ve muacceliyet koşuluyla muaccel hale gelen kiralar için ayrı takip başlatılıp başlatılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Süresinde ödenmeyen kira bedelleri ile daha önceki takipte muacceliyet koşulu ile talep edilmiş ancak dava reddedilmiş olan kira dönemlerine ait aylık kira bedellerinin ayrı takip konusu yapılabileceği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi borcuna ilişkin yapılan muacceliyet ihtarının geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak icra takibinin devamına ilişkin kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, kredi sözleşmesinde bildirdiği adrese gönderilen muacceliyet ihtarının, adres değişikliği bildirimi yapılmadığı durumda geçerli sayıldığı ve usulüne uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin borç ipoteğine dayalı ilamlı icra takibinde, takipten önce muacceliyet ihtarnamesi gönderilip gönderilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fekki bildirilinceye kadar süreli kesin borç ipoteği içeren takiplerde dahi, alacaklı tarafından borçluya, takipten önce muacceliyet ihtarında bulunulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takip dayanağı ipoteğin kesin borç ipoteği mi yoksa üst sınır ipoteği mi olduğu ve buna bağlı olarak takipten önce muacceliyet ihtarına gerek olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek akit tablosunda kayıtsız şartsız bir borç ikrarı bulunduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu, bu nedenle İİK'nın 149. maddesi uyarınca takipten önce muacceliyet ihtarı gönderilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin şikayeti kısmen kabul ederek yalnızca icra emrini iptal eden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının muaccel hale gelip gelmediği ve davacının ne kadar borçlu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi uyarınca, borcun tamamının muaccel hale gelebilmesi için tüketicinin üst üste en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve alacaklının en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerektiği, davada ise usulüne uygun muacceliyet ihtarnamesi gönderilmediğinden borcun tamamının muaccel hale gelmediği gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kararlaştırılan muacceliyet şartının gerçekleşmesiyle birlikte, dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle temerrüdün oluşup oluşmadığı ve tahliye isteminin reddi hususunda yerel mahkemenin direnme kararının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde, herhangi bir ayın kirası ödenmediği takdirde dönem sonuna kadar olan kiraların muaccel olacağı kararlaştırılmış olup, davalı kiracının Mayıs ayı kirasını sözleşmede belirtilen tarihte ödememesiyle muacceliyet şartının gerçekleştiği, takip talebinde muaccel hale gelen tüm kira bedellerinin talep edildiği ve davalı kiracının ödeme emrindeki süre içinde yalnızca Mayıs ayı kirasını ödemesinin temerrüdü ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mükerrer takip ve muacceliyet iddialarıyla itiraz edilen icra takibine dayalı itirazın kaldırılması davasında, davanın kısmen usulden, kısmen esastan reddine karar verilmesi üzerine, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği ve hangi miktar üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 68/son maddesi uyarınca, itirazın kaldırılması talebinin esastan reddi halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davada muacceliyet itirazının esasa ilişkin bir itiraz olduğu ve bu kısım üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olduğu, ancak tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı kısmen onanmış ve dosya tazminat miktarının incelenmesi için Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde muacceliyet şartı bulunması ve kiracının kira borcunu ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle kiralananın tahliyesi isteminin reddedilmesi nedeniyle açılan davada, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde muacceliyet şartının varlığı, davalı kiracının temerrüde düştüğü kira bedellerini ihtarnameden sonraki otuz günlük süre içinde ödememesi ve Özel Daire bozma kararında belirtilen bu hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.