Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muhafaza Borcu”
- Uyuşmazlık: Davalılara vedia sözleşmesiyle teslim edilen rehinli kömürlerin, davacının rızası olmadan satılması nedeniyle davalıların sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalılar arasında yapılan sözleşmenin vedia sözleşmesi niteliğinde olduğu, rehinli malların davacının yazılı muvafakati olmadan satılamayacağı ve davalıların bu hususta ispat yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya emaneten bırakılan malların zayi olması durumunda, davacının teslim ettiğini iddia ettiği malların belirtildiği listenin, davalının itirazına rağmen hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı arasında vedia sözleşmesi kurulduğu, davacının ibraz ettiği listenin davalı tarafından kabul edilmemiş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı, ancak davalının sorumluluğunun tespiti için BK’nın 44. ve 98. maddeleri ile TBK’nın 50. maddesi gözetilerek hakkaniyete uygun bir değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haciz baskısı altında ödenen borç için istihkak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacıyla borcu ödemesinin iradi ödeme olarak kabul edilemeyeceği ve bu durumda haczin yatırılan paraya ilişkin olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, geçerli bir haciz bulunduğu ve istihkak davası açılabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçersiz bir iş makinesi satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için açılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olması, davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği ve itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içinde açıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, kesin aciz belgesi bulunmaması durumunda, geçici aciz belgesi veya aciz belgesi niteliğindeki haciz tutanağının dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçici aciz belgesinin veya borçlunun haczi kabil malı bulunmadığını gösteren haciz tutanağının, kesin aciz belgesi gibi tasarrufun iptali davası açmak için yeterli olduğu ve yerel mahkemenin bu hususu dikkate almayarak davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlenip üstlenmediği ve davacı şirketin davalı şirketlerden olan alacağına mahsuben, davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının takas edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlendiğinin anlaşıldığı ve davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının, davacının diğer davalı şirketten olan alacağına mahsuben takas edilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden gönderilen e-postaların ve diğer delillerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı, bağlaması halinde davacı ile davalı arasında borcun nakli sözleşmesinin kurulup kurulmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden yazılan e-postalar, sözleşmeler, toplantı tutanağı, mutabakat mektubu ve virman talimatları birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin borcu üstlendiğinin ve davacı ile davalı arasında davacı lehine borcun nakli sözleşmesinin kurulduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe bozma kararına karşı yerel mahkemece sanığın savunması alınmadan beraat hükmünde direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilmesinin CMUK m. 326/2'ye aykırı olduğu, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu ve bu durumun CMUK m. 308/8 uyarınca mutlak bozma nedeni olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç eşyası olarak el konulan ve yediemin otoparkına teslim edilen aracın otopark ücretinin, araca sonradan sahip olan sigorta şirketi tarafından ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın otoparka teslimi için araç malikinin rızası olmadığı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya vekâletsiz iş görme hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle, otopark ücretinden araç malikinin haklarına halef olan sigorta şirketinin sorumlu olmadığına ve aracın bedelsiz iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorla düzenlettirildiği iddia edilen bono nedeniyle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, borçlunun haciz sırasında verdiği ödeme taahhüdünün borcu kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların gasp yoluyla elde edildiğinin ceza mahkemesi kararıyla sabit olması ve borçlunun haciz baskısı altında ödeme taahhüdünde bulunmasının irade sakatlığına neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.