Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafakanın Azaltılması”
- Uyuşmazlık: Yoksulluk ve iştirak nafakalarının azaltılması davalarının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk ve iştirak nafakalarının azaltılması talepleri ayrı ayrı değerlendirildiğinde, her birinin miktarının 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba tarafından açılan iştirak nafakasının azaltılması davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin Yargıtay’ın bozma ilamına uygun olarak verdiği ve iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddiyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle açılan davada, tarafların mali durumlarında bir değişiklik olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların mali durumlarında veya hakkaniyetin gerektirdiği bir değişikliğin, nafakanın kaldırılması veya azaltılması davasının açıldığı tarih itibarıyla mevcut olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin nafakanın kaldırılmasına dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının, davalı kadının miras yoluyla önemli bir malvarlığına sahip olması nedeniyle kaldırılması talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma sonrası davalı kadının miras yoluyla edindiği malvarlığı ve gelirlerindeki artış ile döviz kurundaki olağanüstü artışın davacı erkeği ekonomik olarak zor durumda bıraktığı, davalı kadının yoksulluk nafakasına ihtiyacının kalmadığı ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 176. ve 331. maddeleri uyarınca nafakanın kaldırılmasını gerektirecek bir değişiklik oluşturduğu değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymamaktan dolayı verilen tazyik hapsi cezasına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka borçlusu hakkında açılmış nafakanın azaltılması davasının derdest olması ve sonuca etkili olması nedeniyle bekletici mesele yapılması gerekirken, itirazın yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakasının azaltılması davasında, bozma kararı sonrası yerel mahkemece taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma ilkesi gereğince, bozma kararı sonrası yerel mahkemenin HUMK 429. maddesi uyarınca tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra direnme kararı vermesi gerektiği, aksi halde yasal olarak geçerli bir direnme kararından söz edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalı kadının yetim aylığı ve kira geliri elde etmeye başlaması nedeniyle kaldırılması veya indirilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının elde ettiği yetim aylığı ve kira gelirinin yoksulluğunu ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı, ancak nafaka miktarının belirlenirken hakkaniyet ilkesi gereğince bu gelirlerin de dikkate alınarak mevcut nafakanın indirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sağır ve dilsiz davacının boşanma davası sırasında nafaka miktarı konusunda yeterince beyanda bulunup bulunamadığı ve bu nedenle iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açtığı davada Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının okuma yazma bildiği, sağlık kurulu raporuna göre %65 oranında konuşabildiği ve boşanma davası sırasında ve sonrasında avukatları aracılığıyla yargılamaya katılabildiği, ayrıca nafaka azaltma davasında davacının sağır ve dilsizliği nedeniyle kendisini ifade edemediğine dair bir iddia ileri sürülmediği gözetilerek, davacının Adli Tıp Kurumu'na sevkine gerek olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, erkeğin boşanma, tedbir nafakasının kaldırılması ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin istinaf incelemesinin temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı, tarafların boşanmaya ilişkin kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı ve tedbir nafakasının devamına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde belirlenen iştirak nafakası miktarının ve artış oranının azaltılıp azaltılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka yükümlüsünün iş sözleşmesini kendi isteğiyle feshetmesine rağmen mali durumunda bir bozulma olmadığı ve çocuğun ihtiyaçları gözetilerek iştirak nafakası miktarının azaltılmasına ilişkin talebin reddine, ancak yıllık %20 artış oranının ileride nafaka yükümlüsünün ekonomik olarak zorlanmasına yol açabileceği gerekçesiyle artış oranının TÜFE-TEFE oranına çevrilmesine ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asgari ücretle çalışan davalı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi üzerine, davalının yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı ve buna bağlı olarak nafakaya ilişkin verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem nafaka alacaklısı kadının hem de nafaka yükümlüsü erkeğin asgari ücret seviyesinde geliri olduğu ve her ikisinin de yoksul sayılabileceği, yoksulluk nafakasının amacının alacaklıyı zenginleştirmek değil asgari yaşam koşullarını sağlamak olduğu, bu durumda yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair verilen yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasının ardından hükmedilen iştirak nafakasının azaltılıp azaltılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma protokolünde kendi mali gücünün üzerinde bir nafaka yükümlülüğü altına girdiği ve sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması talebinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı, ayrıca basiretsizliği nedeniyle mali imkanlarını zorlayan tarafın nafaka yükümlülüğünden kurtulamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.