Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nispi Tescil Engeli”
- Uyuşmazlık: Davalıya ait "GABRIELE PASINI" ibareli markanın kötüniyetli olarak tescil edilip edilmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının yurt dışında tescilli ve uzun süredir kullanılan "GABRIELE PASINI" markasını, davacı tarafından Türkiye'de tescil edilmeden önce kötüniyetle tescil ettirdiğinin, davalının aynı sektörde faaliyet göstermesi ve markayı kullanmaması gibi durumlar da gözetilerek anlaşıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait marka tescil başvurusuna karşı davacı tarafından açılan itirazın reddi yolundaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, davacı markasının tanınmış marka olup olmadığı, davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı ve davalı markanın tescilinin davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının uzun süreli kullanımı, yaygın tescili, yapılan yatırımlar ve tanıtım faaliyetleri ile ülkedeki hedef müşteri kitlesi nezdinde tanınır hale geldiği, davalı şirketin marka başvurusunun davacı markası ile yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı ve davalı şirketin davacı markasının tanınmışlığından haberdar olması gerektiği, bu nedenle davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğu ve davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma niteliği taşıdığı gözetilerek, davalı şirketin marka başvurusunun reddine ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacı şirketin tescilli markalarına benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğüne ve Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin tescilli markaları ile davalı şirketin marka başvurusu arasında benzerlik bulunması ve bu benzerliğin karıştırılma ihtimali yaratması nedeniyle, davalı şirketin marka başvurusunun hükümsüzlüğüne ve itirazı reddeden idari kararın iptaline dair yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusunun, davacı şirketin tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, tanınmışlık için gerekli şartların oluşmadığı ve kötü niyetli başvuru yapıldığına dair iddianın ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tanınmış "DARDANEL" markası ile davalıya ait "Dardanel BiliSİM" markasının farklı sınıflardaki kullanımının davacının tanınmış markasından haksız yararlanma, itibar zedelemesi veya ayırt edici karakterini zedeleme oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesindeki tescil engeli oluşturan koşulların somut olayda bulunup bulunmadığının, tanınmış marka ile diğer marka arasında bağlantı kurulup kurulamayacağı hususunun ve bu bağlantının haksız yararlanmaya yol açıp açmayacağının yeterli derecede araştırılmadan ve eksik bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan ancak yasal engeller nedeniyle oğlu davalı adına tescil edilen aracın, engel ortadan kalktıktan sonra davalı tarafından devredilmemesi üzerine açılan davanın hukuki niteliğinin ve zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaa değil inançlı işlem olduğu, inançlı işlemden kaynaklanan alacak davalarında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerini uygulayarak davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, daha önce davacı ile yaptığı ve "ROCCO" ibaresini belirli ürünlerde kullanmayacağını taahhüt ettiği sulh sözleşmesine rağmen, aynı ibareyi içeren marka başvurusunda bulunmasının kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki sulh sözleşmesini değerlendirerek davalının kötü niyetli olmadığına dair bir tespitte bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak sulh sözleşmesine ilişkin değerlendirmenin Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği belirtilerek dosya temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tanınmış markasıyla benzer bir markanın, davalı tarafından farklı ürünler için tescil ettirilmek istenmesi üzerine, davacının 556 sayılı KHK'nin 8/4. maddesi uyarınca haksız yararlanma, itibar zedelenmesi ve ayırt edici karakterin zedelenmesi iddiasıyla açtığı marka hükümsüzlük davasında, davalı markanın tescilinin bu madde kapsamında reddi gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tanınmış markanın, kişisel bakım ürünleri sektöründeki traş bıçakları için tescilli olması, davalı şirketin markasının ise endüstriyel ve zirai alet/makine sektöründe kullanılacak olması, her iki markanın hitap ettiği tüketici kitlesi ve ürünlerin kullanım amaçlarının farklılığı gözetilerek, davalı markanın kullanımının davacının tanınmış markasından haksız yararlanma, itibarını zedeleme veya ayırt edici karakterini zedeleme sonucunu doğurmayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait önceki tarihli ve hükümsüzlüğü istemiyle dava açılan markaların, davacıya müktesep hak sağlayıp sağlamadığı ve buna bağlı olarak marka tescil başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait önceki tarihli markalar hakkında açılan hükümsüzlük davalarının Yargıtay tarafından kesin olarak reddedilmiş olması ve bu markaların davalı şirketin aynı sınıftaki marka tescillerinden önceki tarihli olması nedeniyle, davacının bu markalar üzerinde müktesep hakka sahip olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait marka tescil başvurusu ile davalı şirkete ait tescilli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı marka başvurusunda kullanılan ibaredeki tüm unsurların oluşturduğu özgün kompozisyonun, davalı şirketin markalarından farklı olduğu, hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin dikkat ve bilinç düzeyinin de gözetilmesi gerektiği, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğunun kabul edilmesine rağmen, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tapu kaydının iptaline engel olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tek başına tapu kaydının iptali ve tesciline engel teşkil etmeyeceği ve davacının 5737 sayılı Kanun'un geçici 7 ve 11. maddelerindeki koşulları sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.