Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Pay Oranı Hesabı”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından ortak hesaptan paranın tamamının çekilmesi nedeniyle davacının payına düşen miktarın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesaptaki paranın kaynağının araştırılmasına gerek olmadığı, hesabın sonradan müşterek hale getirilmesinin önemi bulunmadığı, taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadıkça pay oranlarının eşit olduğu ve payından fazlasını çeken hesap sahibinin diğerine karşı sorumlu olduğu gözetilerek davalı tarafından çekilen paranın yarısının davacıya ödenmesi gerektiğine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris ile davacının müşterek banka hesabından murisin bireysel hesabına aktarılan paranın akıbeti ve mirasçılar arasındaki paylaşımı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesaptaki payların aksi kararlaştırılmadıkça eşit olduğu, müşterek hesaptan çekilen paranın kaynağının araştırılmasına gerek olmadığı ve davalının müşterek hesaptan gelen paranın yarısında sahip olduğu miras payından fazlasını aldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin müşterek hesaplardan payından fazlasını çekip çekmediği ve davacının bu hesaptan alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesaptaki payların aksi kararlaştırılmadıkça eşit olduğu, hesap sahiplerinin kendi payları üzerinde asaleten, diğerinin payı üzerinde vekaleten hareket edebileceği, mahkemenin hesaplamaları bu ilkelere göre yapması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müşterek banka hesabından bir hesap sahibinin diğer hesap sahiplerinin rızası olmadan mevduat rehni vermesinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesabın türünün teselsüllü müşterek hesap değil, bölünebilir müşterek hesap olduğu ve hesap sahiplerinden birinin diğerlerinin payları üzerinde tek başına tasarruf yetkisinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müşterek banka hesabındaki paranın davalı tarafından çekilmesi nedeniyle davacının payına düşen miktarın ödenmemesi sebebiyle açılan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ceza dosyasındaki beyanlarının ikrar niteliğinde olmadığı ve davalı tarafından çekilen paranın davacıya ödenip ödenmediğinin tespiti için tüm banka kayıtlarının incelenmesi ve uzman bilirkişi raporu alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıya intikal eden payın doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, mirasbırakandan davalıya intikal eden payın yeni oluşan parsellere hangi oranda isabet ettiğini uzman bilirkişi incelemesiyle tespit etmeyip, metrekare üzerinden hatalı hesaplama yapması ve bozma kararına rağmen bu hususta gerekli düzeltmeyi yapmaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temliklerdeki muvazaa iddiası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların pay oranlarının hesabında hata yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, cebri satışa konu payların davalılara eşit oranda dağıtıldığı varsayılarak hatalı bir hesaplama ile hüküm kurulduğu, davalıların gerçek pay oranlarının gözetilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekaleti kötüye kullanma ve muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve mirasbırakanın işlem tarihindeki fiil ehliyeti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın vekaletname ve temlik tarihinde fiil ehliyetinin olmadığı ve davalının mirasbırakanın yeğeni olması sebebiyle durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunarak TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının, hüküm fıkralarındaki bazı eksikliklerin re’sen düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını davalı oğullarına muvazaalı olarak temlik ettiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya temlik edilen taşınmazın parsel numarasının değişmesine rağmen yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulmaması ve davalıya intikal eden payın yeni oluşan parsellere hangi oranda gittiğinin hesaplanmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan ile davalı arasında bulunan müşterek banka hesaplarındaki paranın davalı tarafından ölümden sonra çekilmesi nedeniyle, davacının miras payı oranındaki miktarın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesapların türünün, hesap üzerindeki tasarruf yetkilerinin ve vekalet ilişkilerinin tam olarak araştırılmadan, eksik incelemeyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozma kararına rağmen direnilmesi doğru görülmemiş ve direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.