Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rızaen Taksim”
- Uyuşmazlık: Davacı, davalıya verdiği vekaletname ile yapılan taksim işleminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle kendisine ait taşınmazların değersiz kısımlarından verilmesi nedeniyle iptalini talep etmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının rızaen taksime dair "paylaşım" başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmasına rağmen, belge aslına ulaşılamaması ve tanık beyanlarının da davacının iddiasını desteklememesi nedeniyle, davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescili istenmesine karşı, sözleşmenin tahrif edildiği iddiasıyla açılan davada, taksim sözleşmesinin geçerliliği ve buna bağlı olarak tapu kaydının iptal edilip davacı adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davaya konu taksim sözleşmesinin geçerli olduğuna ve sözleşme içeriğine uygun olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan ziynet eşyalarının iadesi ve katılma alacağı davasında, taşınmaz malın edinilmesinde rızai taksim olup olmadığı, ziynet eşyalarının davalıda olup olmadığı ve ilk derece mahkemesince belirlenen maktu vekalet ücretinin istinaf aşamasında nispi vekalet ücretine çevrilmesinin davacı lehine usuli kazanılmış hak ihlali oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmaz malın edinilmesinde tarafların rızai taksim yaptıkları, ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığına dair yeterli delil bulunmadığı ve davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan rızai taksime dayanılarak kadastro tespiti sonucu davalı murisi adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında yapılan taksimin geçerli olduğu, davalı murisinin taşınmazı taksime uygun olarak zilyetliğinde bulundurduğu ve kadastro tespiti sırasında adına tescil edildiği, davacıların ise miras paylarına karşılık ortak muriстен intikal eden diğer taşınmazları aldıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris tarafından davalı oğluna satış yoluyla yapılan taşınmaz temlikinin, diğer mirasçı olan davacı oğlundan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığı ve muvazaalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, miras bırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ispatlayamadığı, miras bırakanın dava konusu taşınmaz dışında da başka taşınmazlarının bulunduğu ve bu taşınmazların mirasçılar arasında taksim edildiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif genel kurulunda alınan bazı kararların iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatife ait taşınmazlar hakkında belediye, tapu ve diğer resmi kurumlarda işlem yapma yetkisinin verilmesinin, taşınmazların satışı veya sınırlı ayni hak tesisi gibi genel kurulun devredemeyeceği yetkileri içermediği, sadece kooperatifin amacına ulaşması için idari işlemlerle ilgili olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında fiili taksim yapılmış bir taşınmazdaki payın satışı sebebiyle açılan önalım davasında, fiili taksimin önalım hakkını engelleyip engellemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın paydaşlar arasında fiilen taksim edilmiş olması ve davacının da bu taksime dayalı sözleşmenin tarafı olması sebebiyle, davacının satıştan sonra önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi rızai taksime dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteyen davada hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacıların temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve somut olayda bu sürenin aşıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalıya ait parsele hatalı olarak dahil edildiği iddia edilen 18,31 m²'lik alanın tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 18,31 m²'lik alanın davacıya ait olduğuna ve kadastro sırasında hatalı olarak davalı parseline dahil edildiğine dair tanık beyanları ve bilirkişi raporuna dayanarak verdiği kısmi kabul kararının, hüküm ve gerekçe arasında çelişki bulunmaması ve usul/hukuka uygun olması gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapusuz taşınmazda mirasçılardan ikisi arasında yapılan sözleşmenin miras payının karşılıklı devri niteliğinde olup olmadığı ve bu sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 15/3. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazlarda hisse devrinin yazılı şekilde yapılmasının zorunlu olmadığı, her türlü delille ispat edilebileceği ve bu nedenle de somut uyuşmazlığın, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.