Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Hüküm”
- Uyuşmazlık: Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde, hükmün bozulması için ileri sürdüğü gerekçelerin, 5271 sayılı CMK'nın 294. ve 301. maddeleri uyarınca yeterli bir temyiz nedeni oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafinin temyiz dilekçesindeki, "müvekkil lehine olan delillerin irdelenmediği" şeklindeki ifadesinin, CMK'nın 230/1-b maddesine aykırılık iddiası içerdiği ve bu iddianın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna aykırılık iddiası olarak kabul edilerek yeterli bir temyiz nedeni oluşturduğu gözetilerek Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin istinaf başvurusunda, bölge adliye mahkemesinin resen hüküm kurarak kamulaştırma bedelini yeniden belirlemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması ve brüt gelirin 1/3 oranından az olmaması gerektiği yönündeki yerleşik uygulaması dikkate alınarak, objektif değer artış oranını yeniden belirleyip kamulaştırma bedelini resen hesaplaması usul ve yasaya uygun bulunarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteselsil borçlulardan biri tarafından ödenen tazminat tutarının diğer müteselsil borçluya rücuen tahsili isteminde, rücu edilebilecek tutarın hesabının nasıl yapılacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, müteselsil sorumluluk kapsamındaki tutar ve faiz hesaplamasını hatalı yaparak, bilirkişi incelemesi yaptırmadan resen hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Nüfus kaydında yer alan anne adının düzeltilmesi talebiyle açılan davada, mahkemenin yeterli araştırma yapıp yapmadığı ve hükmün davacıların talebiyle uyumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen hükmün davacıların talepleriyle çelişkili olması, davalı taraf tespitinde eksiklik bulunması, DNA incelemesi gibi tüm delillerin toplanmadan ve resen araştırma ilkesi gereği her türlü araştırma yapılmadan hüküm kurulması ve babalık yönünden talep hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarını işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarındaki tutarsızlıklar, çelişkiler ve olaydaki hayatın olağan akışına aykırı durumlar ile sanıkların savunmaları değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kamu davasından haberdar edilip edilmemesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, bu nedenle Bakanlığın söz konusu davadan haberdar edilmesi gerektiği, ancak bu hususun eksikliğinin tek başına bozma nedeni olmadığı gözetilerek dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde basit yargılama usulüne tabi bir davada, HMK’nın 320. maddesi uyarınca taraflar duruşmaya çağrılmadan dosya üzerinden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde dosya üzerinden hüküm kurulabilmesi için HMK’nın 320/1. maddesinde düzenlenen “mümkün olan hâller”in varlığı aranması, somut olayda ise mahkemece resen delil toplanması ve dosyadaki delillerin hüküm kurulması için yeterli görülmemesi nedeniyle bu şartın gerçekleşmediği, bu nedenle de davalıya savunma hakkı tanınmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına ve çocuğa yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığın temyiz yoluna başvurup başvurmayacağına göre dosyanın Ceza Genel Kurulu'nda tekrar değerlendirilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme ve diğer mağdurları olası kastla yaralama suçlarından mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının incelenmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun görev ve yetki kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olmadığı, Cumhuriyet savcısının sanık lehine yaptığı temyiz başvurusundan vazgeçebileceği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının ve olası kastla yaralamada TCK'nın 44. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kazanılmış hak oluşturma ihtimali gözetilerek, olası kastla yaralama suçuna ilişkin hükmün Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından, kasten öldürme suçuna ilişkin hükmün ise daha sonra Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında karşılıklı ödünç para alıp vermeleri nedeniyle oluşan alacak miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı tarafından davacıya ödenen 170.000 TL'yi alacaktan mahsup etmesi doğru olmakla birlikte, taraflarca ileri sürülmeyen 20.000 TL'lik bir ödemenin daha resen gözetilerek mahsup edilmesi doğru olmadığından, hüküm davacı yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin açtığı nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, daha önce diğer mirasçıların açtığı aynı konulu davanın kesin hükmünün, davacı mirasçı hakkında da geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst soy-alt soy hısımlığı bulunmayan davacı mirasçının, önceki davanın taraflarının külli halefi olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığından ve nüfus kaydının düzeltilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olduğundan, HMK m.303 anlamında kesin hüküm oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.